لابهات را هیچ نتوانم شکست ** زآنک لابهی تو یقین لابهی منست
Senin yalvarmana aldırış etmezlikten gelemem... senin yalvarman benim yalvarmam demektir.
گر زمین و آسمان بر هم زدی ** ز انتقام این مرد بیرون نامدی
Yerle gök birbirine karışsaydı bu adamı yine affetmezdim.
ور شدی ذره به ذره لابهگر ** او نبردی این زمان از تیغ سر
Vücudunun her zerresi, ayrı, ayrı yalvarsaydı yine başını kılıçtan kurtaramazdı.
بر تو میننهیم منت ای کریم ** لیک شرح عزت تست ای ندیم
Fakat bağışladım diye seni minnetli bir hale getirmiyorum ha... yalnız benim yanımdaki değerinin anlatıyorum ey benim yanımdaki değerini anlatıyorum ey benim nedimim!
این نکردی تو که من کردم یقین ** ایی صفاتت در صفات ما دفین2945
Bunu sen yapmadın, ben yaptım... ey sıfatları, bizim sıfatlarımızda görülmüş, ey varlığını bize vermiş olan nedim!
تو درین مستعملی نی عاملی ** زانک محمول منی نی حاملی
Bu işi sen dileyerek yapmadın, içinden öyle geldi... seni bu işe sevk eden biziz... Çünkü ben, sana kendimi vermiş değilim, sen varlığını bana vermişsin!
ما رمیت اذ رمیت گشتهای ** خویشتن در موج چون کف هشتهای
“Sen atmadın o taşları... hakikatte Tanrı attı” ayetine mazhar olmuşsun... kendini köpük gibi dalgaya salıvermiş, bırakmışsın!
لا شدی پهلوی الا خانهگیر ** این عجب که هم اسیری هم امیر
Mademki lâ oldun, illânın yanında ev kur... şaşılacak şey şu: Hem esirsin hem bey!
آنچ دادی تو ندای شاه داد ** اوست بس الله اعلم بالرشاد
Ne verdiysen padişah verdi, sen vermedin... doğruyu Tanrı daha iyi bilir ya, ortada var olan ancak odur.
وآن ندیم رسته از زخم و بلا ** زین شفیع آزرد و برگشت از ولا2950
O nedim zahmetten belâdan kurtuldu, fakat bu şefaatçiye öyle bir incindi ki selâm bile vermez oldu.