-
این جهان همچون خرابست و تو گنج ** گر تفحص کردم از گنجت مرنج
- Bu dünya bir viraneye benzer, sense definesin... Definede seni aradıysam incinme bana!
-
زان چنین بیخردگی کردم گزاف ** تا زنم با دشمنان هر بار لاف
- Seni küstahça sınadım... Bu suretle düşmanlara da her zaman söyleyeyim;
-
تا زبانم چون ترا نامی نهد ** چشم ازین دیده گواهیها دهد
- Dilim seni anınca gözüm de gördüğüne tanık olsun!
-
گر شدم در راه حرمت راهزن ** آمدم ای مه به شمشیر و کفن 315
- Hürmet yolunu bulduysan ey ay yüzlü sevgili, işte boynumda kefen, elimde kılıç... Huzuruna geldim!
-
جز به دست خود مبرم پا و سر ** که ازین دستم نه از دست دگر
- Ben bu eldenim başka elden değil... Lütfet, elimi ayağımı sen kes de beni, başkasına öldürtme!
-
از جدایی باز میرانی سخن ** هر چه خواهی کن ولیکن این مکن
- Ayrılıktan dem vuruyorsun... Dilediğini yap, fakat beni kendinden ayırma, bunu yapma!
-
در سخن آباد این دم راه شد ** گفت امکان نیست چون بیگاه شد
- Şimdi söz ülkesine yol aldık... Fakat vakit geçti, söylemeye imkân yok!
-
پوستها گفتیم و مغز آمد دفین ** گر بمانیم این نماند همچنین
- İşin dış yüzünü söyledik, içyüzü örtülü kaldı... Sağ olursak böyle kalmaz, onu da söyleriz elbet!
-
رد کردن معشوقه عذر عاشق را و تلبیس او را در روی او مالیدن
- Sevgilinin, âşığın özrünü reddetmesi ve hilesini yüzüne vurması
-
در جوابش بر گشاد آن یار لب ** کز سوی ما روز سوی تست شب 320
- Sevgili, ağzını açıp şöyle cevap verdi: “Bizce senin halin gün gibi aydınlık ama sence gece!
-
حیلههای تیره اندر داوری ** پیش بینایان چرا میآوری
- Bu kara hileleri adalet gününde gören kişilerin önüne neye getirir, yayar dökersin ki?