-
کفر و ایمان هر دو خود دربان اوست ** کوست مغز و کفر و دین او را دو پوست
- Küfür, içteki kuru kabuktur, imân içteki lezzetli kabuk!
-
کفر قشر خشک رو بر تافته ** باز ایمان قشر لذت یافته
- Küfür de, imân da... ikisi de onun kapıcısıdır... çünkü o içtir küfürle din, ikisi de kabuktur.
-
قشرهای خشک را جا آتش است ** قشر پیوسته به مغز جان خوش است
- Kuru kabukların yeri ateştir... içe yapışık kabuksa hoştur lezzetlidir.
-
مغز خود از مرتبهی خوش برترست ** برترست از خوش که لذت گسترست
- İçe gelince: Zaten o, hoşluk mertebesinden de yüksektir... lezzetler veren odur.
-
این سخن پایان ندارد باز گرد ** تا برآرد موسیم از بحر گرد 3285
- Bu sözün sonu yoktur; geri dön de Musa’m denizin dibinde toz koparsın!
-
درخور عقل عوام این گفته شد ** از سخن باقی آن بنهفته شد
- Bu sözler alelâde halkın aklına göre söylendi... geri kalanı ise gizlenmiştir!
-
زر عقلت ریزه است ای متهم ** بر قراضه مهر سکه چون نهم
- A töhmetli kişi, senin akıl altının paramparça... böyle bir altına nasıl mühür ve damga vurayım?
-
عقل تو قسمت شده بر صد مهم ** بر هزاران آرزو و طم و رم
- Aklın yüzlerce mühim işe dağılmış... binlerce isteğe mala mülke bölünmüş!
-
جمع باید کرد اجزا را به عشق ** تا شوی خوش چون سمرقند و دمشق
- Bu cüzleri âşkla bir araya toplamak gerek ki Semerkant ve Dımışk gibi hoş bir hale gelsin!
-
جو جوی چون جمع گردی ز اشتباه ** پس توان زد بر تو سکهی پادشاه 3290
- Onları en küçük parçasına kadar toplar şüpheden arınırsan sana padişah sikkesi basılabilir.