-
جو جوی چون جمع گردی ز اشتباه ** پس توان زد بر تو سکهی پادشاه 3290
- Onları en küçük parçasına kadar toplar şüpheden arınırsan sana padişah sikkesi basılabilir.
-
ور ز مثقالی شوی افزون تو خام ** از تو سازد شه یکی زرینه جام
- A ham kişi, ağırlıkta bir miskalı geçersen padişah senden bir altın kadeh düzer.
-
پس برو هم نام و هم القاب شاه ** باشد و هم صورتش ای وصل خواه
- O kadehte padişahın hem adı, hem lâkapları, hem de resmi olur ey vuslat dileyen.
-
تا که معشوقت بود هم نان هم آب ** هم چراغ و شاهد و نقل شراب
- Nihayet sevgilin sana hem ekmek olur, hem su... hem ışık kesilir, hem güzel, hem meze olur, hem şarap!
-
جمع کن خود را جماعت رحمتست ** تا توانم با تو گفتن آنچ هست
- Kendini derle topla da ne varsa sana söyleyebileyim.
-
زانک گفتن از برای باوریست ** جان شرک از باوری حق بریست 3295
- Çünkü söz söylemek, tasdik edilmek içindir... Tanrıya şirk koşan can, doğruya inanmaz.
-
جان قسمت گشته بر حشو فلک ** در میان شصت سودا مشترک
- Feleğin abes şeylerine bölünmüş olan can, altmış sevda ortasında müşterek bir hale gelmiştir.
-
پس خموشی به دهد او را ثبوت ** پس جواب احمقان آمد سکوت
- Artık, böyle kişiye bir şey söylenemez, ona karşı susmak daha iyidir... çünkü ahmaklara verilecek cevap sükûttur.
-
این همیدانم ولی مستی تن ** میگشاید بیمراد من دهن
- Bunu bilirim ben... bilirim ama ten sarhoşluğu ağzımı, ben istemediğim halde açar.
-
آنچنان که از عطسه و از خامیاز ** این دهان گردد بناخواه تو باز
- Aksırık ve esnemekle de bu ağzın, istemediğin halde açılır ya, işte öyle!
-
تفسیر این حدیث کی ائنی لاستغفر الله فی کل یوم سبعین مرة
- ”Ben her gün Tanrı’ya yetmiş kere istiğfar ederim”hadisinin tefsiri