- 
		    آخر این اقرار خواهی کرد هین ** هم ز اول روز آخر را ببین
- Nihayet bunu ikrar edeceksin, bari kendine gel de ilk güne bak, son günü gör!
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   میتوانی دید آخر را مکن ** چشم آخربینت را کور کهن   3370
- Son günü görebilirsin sen... yalnız sonu gören gözünü yıpratma, kör etme.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    هر که آخربین بود مسعودوار ** نبودش هر دم ز ره رفتن عثار
- Kim kutlucasına işin sonunu görürse hiçbir an yolda sürçmez.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گر نخواهی هر دمی این خفتخیز ** کن ز خاک پایی مردی چشم تیز
- Her an bu düşüp kalkmayı istemiyorsan bir erin ayak bastığı toprağı gözüne çek.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    کحل دیده ساز خاک پاش را ** تا بیندازی سر اوباش را
- Onun ayağının bastığı toprağı gözüne sürme yap da bu külhaniliği başından at!
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    که ازین شاگردی و زین افتقار ** سوزنی باشی شوی تو ذوالفقار
- Çünkü bu şakirtlikte, bu yokluğa düşmeyle iğne bile olsan Zülfikar kesilirsin.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
		 
		    
		   - 
		   سرمه کن تو خاک هر بگزیده را ** هم بسوزد هم بسازد دیده را   3375
- Her seçilmiş erin ayak bastığı toprağı gözüne sürme gibi çek; o toprak, gözünü hem yakar, hem aydınlatır.
 
		 
	         
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    چشم اشتر زان بود بس نوربار ** کو خورد از بهر نور چشم خار
- Deve gözü ışılansın diye diken yer de onun için gözü nurlar saçar!
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
	      
	       
	      
		  
		  
	       
		  
		  - 
		  قصهی شکایت استر با شتر کی من بسیار در رو میافتم در راه رفتن تو کم در روی میآیی این چراست و جواب گفتن شتر او را
- Katırın deveye “Ben yol yürürken yüzüstü düşü düşü veriyorum,halbuki sen az düşüyorsun,bu neden diye sorması,devenin cevabı
 
	      
	       
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    اشتری را دید روزی استری ** چونک با او جمع شد در آخری
- Katırın biri bir gün bir deveyle buluştu... ikisi de bir ahıra düştüler.
 
		 
		 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		    
		    - 
		    گفت من بسیار میافتم برو ** در گریوه و راه و در بازار و کو
- Katır dedi ki: “Ben tepede, düzde, pazarda, köyde çok düşüyorum.