-
که ازین شاگردی و زین افتقار ** سوزنی باشی شوی تو ذوالفقار
- Çünkü bu şakirtlikte, bu yokluğa düşmeyle iğne bile olsan Zülfikar kesilirsin.
-
سرمه کن تو خاک هر بگزیده را ** هم بسوزد هم بسازد دیده را 3375
- Her seçilmiş erin ayak bastığı toprağı gözüne sürme gibi çek; o toprak, gözünü hem yakar, hem aydınlatır.
-
چشم اشتر زان بود بس نوربار ** کو خورد از بهر نور چشم خار
- Deve gözü ışılansın diye diken yer de onun için gözü nurlar saçar!
-
قصهی شکایت استر با شتر کی من بسیار در رو میافتم در راه رفتن تو کم در روی میآیی این چراست و جواب گفتن شتر او را
- Katırın deveye “Ben yol yürürken yüzüstü düşü düşü veriyorum,halbuki sen az düşüyorsun,bu neden diye sorması,devenin cevabı
-
اشتری را دید روزی استری ** چونک با او جمع شد در آخری
- Katırın biri bir gün bir deveyle buluştu... ikisi de bir ahıra düştüler.
-
گفت من بسیار میافتم برو ** در گریوه و راه و در بازار و کو
- Katır dedi ki: “Ben tepede, düzde, pazarda, köyde çok düşüyorum.
-
خاصه از بالای که تا زیر کوه ** در سر آیم هر زمانی از شکوه
- Hele dağ terekesinden aşağı inerken her zaman korkumdan tepe taklak kapanırım.
-
کم همیافتی تو در رو بهر چیست ** یا مگر خود جان پاکت دولتیست 3380
- Sense yüz üstü pek az düşersin... bu neden? Yoksa senin arı canın devletlik mi ki?
-
در سر آیم هر دم و زانو زنم ** پوز و زانو زان خطا پر خون کنم
- Ben her an tepesi üstü düşer, dizimi vurur, yüzümü, dizimi kanlara bularım!
-
کژ شود پالان و رختم بر سرم ** وز مکاری هر زمان زخمی خورم
- Palanım, yüküm baş aşağı olur; kiracıdan da daima dayak yerim.
-
همچو کم عقلی که از عقل تباه ** بشکند توبه بهر دم در گناه
- Hani az akıllı adam gibi... o da aklının kıtlığından günahından tövbe eder... her an da tövbesini bozar.