Sen de hacetini arz et, lânetlenmiş yüzsüz iblis gibi delil getirmeye kalkışma!
سخترویی گر ورا شد عیبپوش ** در ستیز و سخترویی رو بکوش
Yok, eğer yüzsüzlük, İblis’in ayıbını örttüyse sen de inada giriş, yüzsüzlükte bulun, bu yolda çalış, didin!
آن ابوجهل از پیمبر معجزی ** خواست همچون کینهور ترکی غزی350
Ebucehil, Peygamber’den, kindar Oğuz Türk’ü gibi bir mucize istedi.
لیک آن صدیق حق معجز نخواست ** گفت این رو خود نگوید جز که راست
Fakat Allah Sıddık’ı mucize istemedi, bu yüzün sahibi zaten doğrudan başka bir şey söyleyemez ki dedi.
کی رسد همچون توی را کز منی ** امتحان همچو من یاری کنی
Sen nerede, senin gibi birisinin benliğe düşerek benim gibi bir sevgiliyi sınaması nerede?
گفتن آن جهود علی را کرم الله وجهه کی اگر اعتماد داری بر حافظی حق از سر این کوشک خود را در انداز و جواب گفتن امیرالمومنین او را
Bir Yahudi’nin, Allah yüzünü ulu etsin Ali’ye “Eğer Allah’ın korumasına güveniyorsan kendini bu yapının üstünden at” demesi, Müminler emîri’nin ona cevabı
مرتضی را گفت روزی یک عنود ** کو ز تعظیم خدا آگه نبود
Allah’ı ululamayı bilmeyen bir inatçı, bir gün Murtaza’ya dedi ki:
بر سر بامی و قصری بس بلند ** حفظ حق را واقفی ای هوشمند
“Peki yüksek bir yapının damındasın... Ey aklı başında olan, Allah’ın koruyacağını biliyorsun değil mi?”
گفت آری او حفیظست و غنی ** هستی ما را ز طفلی و منی355
Murtaza, evet dedi... O koruyucudur, ganidir... Bizim varlığımızı, bizi ta çocukluğumuzdan adamlığımıza kadar hep o korur, o görüp gözetir!
گفت خود را اندر افکن هین ز بام ** اعتمادی کن بحفظ حق تمام
Yahudi, peki dedi... Mademki öyledir, kendini bu damdan aşağıya at... Allah’ın koruyuculuğuna tamamı ile güven!