-
اندر آن وهم امیری کم بود ** در حشم تاثیر آن محکم بود
- Sonra bu öğüt de emirlik vehmi de az olur... Bu yüzden halka adamakıllı tesir eder!
-
قصهی آغاز خلافت عثمان رضی الله عنه و خطبهی وی در بیان آنک ناصح فعال به فعل به از ناصح قوال به قول
- Allah razı olsun, Osman’ın ilk halifeliğindeki hutbesi, işe öğüt veren, sözle öğüt verenden yeğdir.
-
قصهی عثمان که بر منبر برفت ** چون خلافت یافت بشتابید تفت
- Osman, halife olur olmaz hemen koşup minbere çıktı.
-
منبر مهتر که سهپایه بدست ** رفت بوبکر و دوم پایه نشست
- Ulular ulusu peygamberin minberi üç basamaktı. Ebubekir, minbere çıkınca ikinci basamağa,
-
بر سوم پایه عمر در دور خویش ** از برای حرمت اسلام و کیش
- Ömer de zamanında İslam’a ve dine saygısı dolayısıyla üçüncü basamağa oturmuştu.
-
دور عثمان آمد او بالای تخت ** بر شد و بنشست آن محمودبخت 490
- Osman’ın devri gelince o üst basamağa çıktı, o bahtı kutlu, oraya oturdu.
-
پس سالش کرد شخصی بوالفضول ** که آن دو ننشستند بر جای رسول
- Herzevekilin biri ona sordu: “İlk iki halife, Peygamberin yerine oturmadılar.
-
پس تو چون جستی ازیشان برتری ** چون برتبت تو ازیشان کمتری
- Sen nasıl oldu da onlardan üstün olmaya kalkışıyorsun? Hâlbuki mertebe bakımından onlardan aşağısın sen.”
-
گفت اگر پایهی سوم را بسپرم ** وهم آید که مثال عمرم
- Osman dedi ki: “Üçüncü basamağa otursaydım beni Ömer’e benziyorum sanırlardı.
-
بر دوم پایه شوم من جایجو ** گویی بوبکرست و این هم مثل او
- İkinci basamağa otursaydım diyebilirlerdi ki bu Ebubekir’e benziyor, onun misli!
-
هست این بالا مقام مصطفی ** وهم مثلی نیست با آن شه مرا 495
- Bu üst basamak, Mustafa’nın makamı... O padişaha benzememe zaten imkânı yok.