که خدا شیرین بکرد آن میوه را ** در دهان تو به همتهای ما
Allah, himmetimizle bunları sana tatlı etti...
هین بخور پاک و حلال و بیحساب ** بی صداع و نقل و بالا و نشیب
Hemen ye bunlar temiz, helâl ve sayısız... Aynı zamanda uğraşmaksızın, başın ağrımadan, yükünü çekmeden, yukarı aşağı koşmadan elde edilen rızıklardır dediler.
پس مرا زان رزق نطقی رو نمود ** ذوق گفت من خردها میربود
Onları yedim, sözümde öyle bir feyiz, öyle bir tesir hâsıl oldu ki sözlerim, akılları hayran etmeye başladı.
گفتم این فتنهست ای رب جهان ** بخششی ده از همه خلقان نهان
Rabbim dedim, bu bir imtihan... Sen bana bütün halktan gizli bir ihsanda bulun!
شد سخن از من دل خوش یافتم ** چون انار از ذوق میبشکافتم685
Söz söyleyemez bir hale geldim... Hoş bir gönle sahip oldum; zevkimden nar gibi yarıldım!
گفتم ار چیزی نباشد در بهشت ** غیر این شادی که دارم در سرشت
Dedim ki içimdeki bu zevk yok mu ya... Cennette bundan başka bir zevk olmasa bile,
هیچ نعمت آرزو ناید دگر ** زین نپردازم به حور و نیشکر
Başka bir nimet istemem... Bunu bırakıp da ceviz ve şeker yemeğe girişmem!
مانده بود از کسب یک دو حبهام ** دوخته در آستین جبهام
Kazancımdan elimde bir iki habbe kalmıştı. Onları cübbemin yenine dikmiştim.
نیت کردن او کی این زر بدهم بدان هیزمکش چون من روزی یافتم به کرامات مشایخ و رنجیدن آن هیزمکش از ضمیر و نیت او
Dervişin bu parayı şu oduncuya vereyim, çünkü ben şeyhlerin kerametiyle rızık elde ettim demesi, oduncunun, dervişin bu niyetini anlayıp incinmesi