-
باد را دیدی که با عادان چه کرد ** آب را دیدی که در طوفان چه کرد
- Yerli gördün ya, Âd kavmine ne yaptı! Suyu gördün ya, tufanda neler etti!
-
آنچ بر فرعون زد آن بحر کین ** وآنچ با قارون نمودست این زمین 785
- O kin denizi Firavuna ne işler açtı... Bu yeryüzü Karun’a ne işler gösterdi!
-
وآنچ آن بابیل با آن پیل کرد ** وآنچ پشه کلهی نمرود خورد
- Ebabil kuşları, file neler etti... Sivrisinek, Nemrud’un başını nasıl yedi!
-
وآنک سنگ انداخت داودی بدست ** گشت شصد پاره و لشکر شکست
- Davud, eliyle koca taşı kaldırıp atınca taş tam altı yüz parçaya bölündü, ordu da bozguna uğradı!
-
سنگ میبارید بر اعدای لوط ** تا که در آب سیه خوردند غوط
- Lût’un düşmanlarına taş yağdı da nihayet kara su içinde dalga yutup boğuldular!
-
گر بگویم از جمادات جهان ** عاقلانه یاری پیغامبران
- Âlemdeki cansız şeylerin akıllıca peygamberlere ettikleri yardımları söylemeye kalkışsam,
-
مثنوی چندان شود که چل شتر ** گر کشد عاجز شود از بار پر 790
- Mesnevi o kadar büyük ki kırk deve bile âciz olur, çekemez!
-
دست بر کافر گواهی میدهد ** لشکر حق میشود سر مینهد
- El, kâfirin aleyhine şahadette bulunur; Allah askeri olur, Allah’ın buyruğuna baş kor!
-
ای نموده ضد حق در فعل درس ** در میان لشکر اویی بترس
- Ey işte, güçte Allah’ın zıddına ders gösteren, kork... Sen de Allah askerleri arasındasın.
-
جزو جزوت لشکر از در وفاق ** مر ترا اکنون مطیعاند از نفاق
- Cüz’ünün cüz’ü bile ona uymuştur, onun askeridir. Şimdi nifak yüzünden sana muti görünür!