-
سنگ میبارید بر اعدای لوط ** تا که در آب سیه خوردند غوط
- Lût’un düşmanlarına taş yağdı da nihayet kara su içinde dalga yutup boğuldular!
-
گر بگویم از جمادات جهان ** عاقلانه یاری پیغامبران
- Âlemdeki cansız şeylerin akıllıca peygamberlere ettikleri yardımları söylemeye kalkışsam,
-
مثنوی چندان شود که چل شتر ** گر کشد عاجز شود از بار پر 790
- Mesnevi o kadar büyük ki kırk deve bile âciz olur, çekemez!
-
دست بر کافر گواهی میدهد ** لشکر حق میشود سر مینهد
- El, kâfirin aleyhine şahadette bulunur; Allah askeri olur, Allah’ın buyruğuna baş kor!
-
ای نموده ضد حق در فعل درس ** در میان لشکر اویی بترس
- Ey işte, güçte Allah’ın zıddına ders gösteren, kork... Sen de Allah askerleri arasındasın.
-
جزو جزوت لشکر از در وفاق ** مر ترا اکنون مطیعاند از نفاق
- Cüz’ünün cüz’ü bile ona uymuştur, onun askeridir. Şimdi nifak yüzünden sana muti görünür!
-
گر بگوید چشم را کو را فشار ** درد چشم از تو بر آرد صد دمار
- Allah, gözüne, “Onu sık” dese göz ağrısı senin yüzlerce defa kökünü kazır!
-
ور به دندان گوید او بنما وبال ** پس ببینی تو ز دندان گوشمال 795
- Dişine “Ona bir ceza ver” dese bir de bakarsın ki dişin, kulağını çekip burmaya başlar!
-
باز کن طب را بخوان باب العلل ** تا ببینی لشکر تن را عمل
- Tıp kitabını aç da hastalıklar bahsini oku... Ten askerinin neler yaptığını gör!
-
چونک جان جان هر چیزی ویست ** دشمنی با جان جان آسان کیست
- Mademki her şeyin canının canı odur, canın canıyla düşmanlığa girişmek kolay mıdır?