-
زهر تن را نافعست و قند بد ** تن همان بهتر که باشد بیمدد
- Zehir bedene faydalıdır, şeker zararlı. Bedenin yardım görmemesi daha iyidir.
-
هیزم دوزخ تنست و کم کنش ** ور بروید هیزمی رو بر کنش
- Cehennem odunu bedendir, onu azalt, bir odun daha biterse hemen kes!
-
ورنه حمال حطب باشی حطب ** در دو عالم همچو جفت بولهب
- Yoksa iki alemde de Ebuleheb’in karısı gibi odun hamalı olursun, odun hamalı.
-
از حطب بشناس شاخ سدره را ** گرچه هر دو سبز باشند ای فتی 1100
- Sidre dalını odundan farket, ikisi de yeşil görünür yiğidim ama bir değildir.
-
اصل آن شاخست هفتم آسمان ** اصل این شاخست از نار و دخان
- O dalın aslı yedinci kat göktü. Bu dalın aslı ise ateştir, dumandır.
-
هست مانندا به صورت پیش حس ** که غلطبینست چشم و کیش حس
- Duyguya göre ikisi de birbirine benzer. Çünkü göz ve duygunun mezhebi, yanlış görmedir.
-
هست آن پیدا به پیش چشم دل ** جهد کن سوی دل آ جهد المقل
- Bu, can gözüne görünür, gönle varmak için yorul çabala.
-
ور نداری پا بجنبان خویش را ** تا ببینی هر کم و هر بیش را
- Ayağın yoksa yuvarlan da nihayet her azı, her çoğu gör.
-
در معنی این بیت «گر راه روی راه برت بگشایند ور نیست شوی بهستیت بگرایند»
- Şu beytin manası: Yolcuysan, yoldaysan, sana yol açarlar. Yok olursan sana varlıkla yönelirler.
-
گر زلیخا بست درها هر طرف ** یافت یوسف هم ز جنبش منصرف 1105
- Zeliha, her taraftan kapıları kapadı ama Yusuf’ta hiçbir hareket görünmedi.
-
باز شد قفل و در و شد ره پدید ** چون توکل کرد یوسف برجهید
- Kilit ve kapı tekrar açıldı, yol göründü. Çünkü Yusuf, Tanrısına dayanmıştı, her yana dönüp dolaşmaktaydı.