گر چه بابای توست و مام تو ** کو حقیقت هست خونآشام تو
Baban anan bile olsa o, hakikatte senin kanını içen bir düşmandır.
از خلیل حق بیاموز این سیر ** که شد او بیزار اول از پدر
Bunu, Tanrı Halil’den öğren. O, önce babasından bizar oldu.
تا که ابغض لله آیی پیش حق ** تا نگیرد بر تو رشک عشق دق 1240
Böyle ol da Tanrı tapısında “Tanrı için sevmez düşmanlık eder” ler arasına katıl, aşk gayreti de seni kınamasın.
تا نخوانی لا و الا الله را ** در نیابی منهج این راه را
Sen, “La ilahe illahlah – Tanrı’dan başka yoktur tapacak” sözünü okumadıkça bu yolun izini bulamazsın.
داستان آن عاشق کی با معشوق خود برمیشمرد خدمتها و وفاهای خود را و شبهای دراز تتجافی جنوبهم عن المضاجع را و بینوایی و جگر تشنگی روزهای دراز را و میگفت کی من جزین خدمت نمیدانم اگر خدمت دیگر هست مرا ارشاد کن کی هر چه فرمایی منقادم اگر در آتش رفتن است چون خلیل علیهالسلام و اگر در دهان نهنگ دریا فتادنست چون یونس علیهالسلام و اگر هفتاد بار کشته شدن است چون جرجیس علیهالسلام و اگر از گریه نابینا شدن است چون شعیب علیهالسلام و وفا و جانبازی انبیا را علیهمالسلام شمار نیست و جواب گفتن معشوق او را
Bir aşığın sevgilisine, ettiği hizmetleri, gösterdiği vefaları, uzun gecelerde “Yanının yatak görmediğini”, uzun günlerde çektiği elem ve iştiyakı anlatıp da ben bundan başka bir şey varsa beni irşadet. Ne buyurursan yapayım, hatta dilersen Halil aleyhisselam gibi ateşe atışalım, Yunus aleyhisselam gibi kendimi deniz canavarının ağzına atayım, Cercis aleyhisselam gibi yetmiş kere öldürmem lazımsa öldüreyim. Şuayb aleyselam gibi ağlamaktan kör olmak gerekse olayım” demesi peygamberlerin vefalarının, canlarıyla oynamalarını saymaya imkan yok ya, Sevgilinin de ona cevap vermesi
آن یکی عاشق به پیش یار خود ** میشمرد از خدمت و از کار خود
Bu aşık sevgilisinin huzurunda yaptığı işleri bir bir sayıyor, diyordu ki:
کز برای تو چنین کردم چنان ** تیرها خوردم درین رزم و سنان
Senin için şunları yaptım, bunları ettim. Şu savaş meydanında oklara nişan oldum.
مال رفت و زور رفت و نام رفت ** بر من از عشقت بسی ناکام رفت
Mal gitti kuvvet gitti, namus gitti. Aşkından nice muratsızlıklara uğradım.
هیچ صبحم خفته یا خندان نیافت ** هیچ شامم با سر و سامان نیافت 1245
Hiçbir sabah, beni uyur, yahut güler bir halde görmedi. Hiçbir akşam, beni düzgün bir halde bulmadı.
آنچ او نوشیده بود از تلخ و درد ** او به تفصیلش یکایک میشمرد
Acı ve tortulu neler içmişse etraflıca ve bir bir saymaktaydı.
نه از برای منتی بل مینمود ** بر درستی محبت صد شهود
Sevgilisine minnet olsun diye değil de aşkına yüzlerce tanık olmak üzere bunları sayıp döküyordu.