-
از پس آیینه میآموزدش ** ورنه ناموزد جز از جنس خودش
- Usta, ona ayna ardından söz söylemeyi öğretir. Böyle olmasa kendi cinsinden olmayan birisinden söz söylemeyi öğrenemez.
-
گفت را آموخت زان مرد هنر ** لیک از معنی و سرش بیخبر 1435
- O hünerli kus, söz öğrenir ama sırrından da haberi yoktur manasından da.
-
از بشر بگرفت منطق یک به یک ** از بشر جز این چه داند طوطیک
- Söz söylemeyi bir insandan beller. Fakat bir duducuk, bundan başka insandan ne bilebilir, ne elde edebilir ki?
-
همچنان در آینهی جسم ولی ** خویش را بیند مردی ممتلی
- Velinin beden aynasında da kötülüklerle dolu olan mürit, tıpkı bunun gibi kendisini görür.
-
از پس آیینه عقل کل را ** کی ببیند وقت گفت و ماجرا
- Fakat söz ve iş zamanında aynanın ardındaki Akl-ı Küll-ü nereden görecek?
-
او گمان دارد که میگوید بشر ** وان گر سرست و او زان بیخبر
- O sanır ki insan söylüyor. Halbuki bu, başka bir sırdır, onun bundan haberi bile yoktur.
-
حرف آموزد ولی سر قدیم ** او نداند طوطی است او نی ندیم 1440
- Söz söylemeyi belletir, belletir ama önü sonu olmayan sır belletir. Halbuki o, bu sırra eş değildir, bir dududur, bunu bilemez.
-
هم صفیر مرغ آموزند خلق ** کین سخن کار دهان افتاد و حلق
- Halkta kuşların ötüşünü taklit ederler. Bu, ağzın ve boğazın yapabileceği bir şeydir.
-
لیک از معنی مرغان بیخبر ** جز سلیمان قرانی خوشنظر
- Fakat kuşların seslerini taklit edenin o seslerdeki manadan haberi bile yoktur. Kuş dilini ancak bakışı hoş Süleyman bilir.
-
حرف درویشان بسی آموختند ** منبر و محفل بدان افروختند
- Nice kişiler de dervişlerin sözlerini öğrenir, mimber ve meclisleri o sözlerle parlatır.