چون تضرع مینکردند آن نفس ** تا بلا زیشان بگشتی باز پس 1605
O anda ağlayıp sızlanmadılar ki bela onlardan dönüp savuşsun.
لیک دلهاشان چون قاسی گشته بود ** آن گنههاشان عبادت مینمود
Gönülleri katı olduğundan suçları kendilerine ibadet görünüyordu.
تا نداند خویش را مجرم عنید ** آب از چشمش کجا داند دوید
İnatçı kendisini suçlu bilmedikçe nasıl olur da gözleri yaşarır ağlar?
قصهی قوم یونس علیهالسلام بیان و برهان آنست کی تضرع و زاری دافع بلای آسمانیست و حق تعالی فاعل مختارست پس تضرع و تعظیم پیش او مفید باشد و فلاسفه گویند فاعل به طبع است و بعلت نه مختار پر تضرع طبع را نگرداند
Ağlayıp sızlamanın, gökyüzünden gelen belayı defettiğine Yunus aleyhisselam'ın hikayesi deleldir. Ulu Tanrı,dilediği gibi iş görür, şu halde sızlanma ve onu ululama, insana fayda verir. Filozoflarsa Tanrı, tabiata ve sebebe göre işi görür, dilediği gibi değil. Onun için de sızlanış, tabiatı değiştiremez derler.
قوم یونس را چو پیدا شد بلا ** ابر پر آتش جدا شد از سما
Yunus peygamberin kavmine bela gelip çattı. Gökten ateş dolu bir bulut ayrıldı.
برق میانداخت میسوزید سنگ ** ابر میغرید رخ میریخت رنگ
Yıldırımlar saçıyor, taşları yakıyordu. Gök gürlemekte, benizleri sarartmaktaydı.
جملگان بر بامها بودند شب ** که پدید آمد ز بالا آن کرب 1610
Onların hepsi damlardaydı. Vakit geceydi. Gökyüzünden gelen bu bela, gece vakti gelip çatmıştı.
جملگان از بامها زیر آمدند ** سر برهنه جانب صحرا شدند
Hepsi damlardan aşağı indi. Başlarını açıp ovanın yolunu tuttular.
مادران بچگان برون انداختند ** تا همه ناله و نفیر افراختند
Analar evlatlarını kendilerinden ayırdılar. Hepsi feryat figana, çığrışıp ağlaşmaya koyuldu.
از نماز شام تا وقت سحر ** خاک میکردند بر سر آن نفر
O kavim, akşam namazından seher vaktine kadar başlarına toprak serptiler.
جملگی آوازها بگرفته شد ** رحم آمد بر سر آن قوم لد
Hepsi avaz,avaz ağlaşıp yalvardılar. O inatçı kavme Tanrı acıdı.