اصل بیند دیده چون اکمل بود ** فرع بیند چونک مرد احول بود
Göz sağlam oldu mu aslı görür. Fakat insan şaşı olursa aslı değil de fer’i görür” dedi.
جواب آمدن کی آنک نظر او بر اسباب و مرض و زخم تیغ نیاید بر کار تو عزرائیل هم نیاید کی تو هم سببی اگر چه مخفیتری از آن سببها و بود کی بر آن رنجور مخفی نباشد کی و هو اقرب الیه منکم و لکن لا تبصرون
Tanrıdan, Ey Azrail, sebepleri, hastalıkları, kılıç yarasını görmeyen, senin yaptığın işi de görmez. O sebeplerden daha gizlisin ama sen de sebepsin. Hatta o hastaya "Tanrı, ona sizden yakındır ama siz görmezsiniz" sırrı bile gizli kalmaz.
گفت یزدان آنک باشد اصل دان ** پس ترا کی بیند او اندر میان 1710
Tanrı dedi ki: Aslı bilen kişi, nasıl olur da arada seni görür?
گرچه خویش را عامه پنهان کردهای ** پیش روشندیدگان هم پردهای
Kendini halktan gizledin ama sırları apaydın görenlerce sen de bir perdesin.
وانک ایشان را شکر باشد اجل ** چون نظرشان مست باشد در دول
Onlara ecel, şeker gibi tatlı gelirken Artık gözleri dünya devlet ve ikbaline sarhoş olur mu?
تلخ نبود پیش ایشان مرگ تن ** چون روند از چاه و زندان در چمن
Onlarca bedene ait olan ölüm, acı değildir. Çünkü onlar, kuyudan, zindandan çayırlığa, çimenliğe gidiyorlar.
وا رهیدند از جهان پیچپیچ ** کس نگرید بر فوات هیچ هیچ
Bu ıstıraplarla dolu alemden kurtuluyorlar. İnsan bir hiçin kayboluşuna ağlar mı?
برج زندان را شکست ارکانیی ** هیچ ازو رنجد دل زندانیی 1715
Padişaha mensup birisi zindanın burcunu yıksa zindandakinin gönlü, ona incinir mi?
کای دریغ این سنگ مرمر را شکست ** تا روان و جان ما از حبس رست
Yazık, şu mermer taşı kırdı da canımızı, ruhumuzu hapisten kurtardı.
آن رخام خوب و آن سنگ شریف ** برج زندان را بهی بود و الیف
O güzelim mermer, o yüce taş, zindanın burcuna ne yakışıyordu, ne de güzel uymuştu.
چون شکستش تا که زندانی برست ** دست او در جرم این باید شکست
Nasıl oldu da kırdı, beni de hapisten kurtardı? Bu suça karşılık elini kırmalı onun der mi?