-
حشر اصغر حشر اکبر را نمود ** مرگ اصغر مرگ اکبر را زدود
- Küçük haşir büyük hasrı gösterir; küçük ölüm, büyük ölümü aydınlatır.
-
لیک این نامه خیالست و نهان ** وآن شود در حشر اکبر بس عیان
- Fakat bu defter, hayalidir, gizlidir. Büyük haşirde o defter meydana çıkar.
-
این خیال اینجا نهان پیدا اثر ** زین خیال آنجا برویاند صور 1790
- Bu hayal, burada gizlidir, eseri görünür. Fakat bu hayal, orada suretlere bürünür.
-
در مهندس بین خیال خانهای ** در دلش چون در زمینی دانهای
- Mühendise bak yere tohum eker gibi gönlüne bir ev yapma hayali kor.
-
آن خیال از اندرون آید برون ** چون زمین که زاید از تخم درون
- O hayal, dışarıda zahir olur, adeta yerden tohum biter gibi.
-
هر خیالی کو کند در دل وطن ** روز محشر صورتی خواهد شدن
- Gönülde yurt tutan her hayal, mahşer gününde bir surete bürünecektir.
-
چون خیال آن مهندس در ضمیر ** چون نبات اندر زمین دانهگیر
- Mühendisin gönlünde kurduğu hayali, tohum bitirme kabiliyetindeki bir yere ekilmiş, orada bitmiş mahsul tut.
-
مخلصم زین هر دو محشر قصهایست ** مومنان را در بیانش حصهایست 1795
- Bu iki mahşeri hulâsa etmeden maksadım bir kısastır, inananların bundan hisse almasıdır.
-
چون بر آید آفتاب رستخیز ** بر جهند از خاک زشت و خوب تیز
- Kıyamet gününün güneşi doğdu mu çirkin, güzel herkes yerden derhal kalkar.
-
سوی دیوان قضا پویان شوند ** نقد نیک و بد به کوره میروند
- Herkes kaza ve kader divanına koşar, geçer para da potaya girer, kalp para da.