English    Türkçe    فارسی   

5
1804-1813

  • باز مانده دیده‌ها در انتظار  ** تا که نامه ناید از سوی یسار 
  • Gözler, defterler sol yandan gelmesin diye açılmış, bekleyip durmada.
  • چشم گردان سوی راست و سوی چپ  ** زانک نبود بخت نامه‌ی راست زپ  1805
  • Amel defterinin sağdan verilmesi kolay iş değil. Bunun için gözler sağı solu gözlemede.
  • نامه‌ای آید به دست بنده‌ای  ** سر سیه از جرم و فسق آگنده‌ای 
  • Derken bir kulun eline kapkara, suçlarla kötülüklerle dolu bir defter verilir.
  • اندرو یک خیر و یک توفیق نه  ** جز که آزار دل صدیق نه 
  • İçinde ne bir hayır var, ne bir iyi işte bulunma. Ancak doğru özlülerin gönlünü incitme var.
  • پر ز سر تا پای زشتی و گناه  ** تسخر و خنبک زدن بر اهل راه 
  • Baştan ayağa kadar kötülükle, suçla, yol ehline çaldığı ıslıklarla, onlarla ettiği alaylarla dopdolu.
  • آن دغل‌کاری و دزدیهای او  ** و آن چو فرعونان انا و انای او 
  • Hileleri, hırsızlıkları, Firavunlar gibi ben, biz demeleri, defteri kaplamış.
  • چون بخواند نامه‌ی خود آن ثقیل  ** داند او که سوی زندان شد رحیل  1810
  • O kötü amelli kul, defterini okudu mu analar ki zindandan başka göçecek yer yok.
  • پس روان گردد چو دزدان سوی دار  ** جرم پیدا بسته راه اعتذار 
  • Suç meydanda özür yolu bağlı. Artık hırsızlar gibi darağacına yürümeye baslar.
  • آن هزاران حجت و گفتار بد  ** بر دهانش گشته چون مسمار بد 
  • O binlerce delili, o binlerce kötü sözü, pis bir çivi gibi ağzını kapatmış.
  • رخت دزدی بر تن و در خانه‌اش  ** گشته پیدا گم شده افسانه‌اش 
  • Üstünde, evinde, çaldığı şeyler çıkmış, okuduğu masal dinlenmez olmuş.