-
ذرهای از عقل و هوش ار با منست ** این چه سودا و پریشان گفتنست
- Zerrece aklım fikrim varsa bu ne sevdadır, bu ne dağınık söz?
-
چونک مغز من ز عقل و هش تهیست ** پس گناه من درین تخلیط چیست
- Aklım, fikrim başımda yoksa benim bunda ne günahım var?
-
نه گناه اوراست که عقلم ببرد ** عقل جملهی عاقلان پیشش بمرد 1910
- Benim günahım yok ama aklimi alan sevgilinin de günahı yok. Bütün akılların aklı onun huzurunda ölüp gitmede.
-
یا مجیر العقل فتان الحجی ** ما سواک للعقول مرتجی
- Ey akıllara fitne salan, onları hayran eden, akılların senden başka sığınacağı yer yok.
-
ما اشتهیت العقل مذ جننتنی ** ما حسدت الحسن مذ زینتنی
- Beni çıldırttığın demden beri aklı hiç arzulamadım. Beni süsleyip bezediğin zamandan beri güzelliğe hiç haset etmedim.
-
هل جنونی فی هواک مستطاب ** قل بلی والله یجزیک الثواب
- Senin sevdana düşüp çıldırmam hoş ve iyi değil mi? Tanrı sana hayırlar versin, evet iyi de!
-
گر بتازی گوید او ور پارسی ** گوش و هوشی کو که در فهمش رسی
- O ister Arapça söylesin ister Farsça. Nerede bir kulak nerede bir akıl ki o sözleri anlasın.
-
بادهی او درخور هر هوش نیست ** حلقهی او سخرهی هر گوش نیست 1915
- Onun şarabı, her aklın harcı değil. Onun küpesi her kulağın oyuncağı değil.
-
باز دیگر آمدم دیوانهوار ** رو رو ای جان زود زنجیری بیار
- Bir kere daha delicesine geldim işte. Yürü, yürü ey can, çabuk bir zincir getir.
-
غیر آن زنجیر زلف دلبرم ** گر دو صد زنجیر آری بردرم
- Fakat sevgilimin zülfünden başka iki yüz tane zincir olsa kırarım ha.
-
حکمت نظر کردن در چارق و پوستین کی فلینظر الانسان مم خلق
- "İnsana bak, neden yaratıldı", hükmünce çarık ve kürke bakmanın sebebi