-
کوششش را شسته حق زین اختلاط ** غسل داده رحمت او را زین خباط
- Allah onun çalışmasını bu kötülükle karışmadan yıkar; rahmeti, onu bu hatadan arıtır.
-
تا که غفاری او ظاهر شود ** مغفری کلیش را غافر شود
- Bu suretle de Allah’nın yarlıgayıcılığı meydana çıkar; bu miğfer, kulun kelliğini örter.
-
آب بهر این ببارید از سماک ** تا پلیدان را کند از خبث پاک
- Yağmur pis şeyleri arıtmak için gökten yağar.
-
پاک کردن آب همه پلیدیها را و باز پاک کردن خدای تعالی آب را از پلیدی لاجرم قدوس آمد حق تعالی
- Suyun bütün pislikleri temizlemesi, ulu Allah’nın da suyu pislikten arıtması, hasılı ulu Allah’nın kötülüklerden arı, noksanlardan münezzeh oluşu
-
آب چون پیگار کرد و شد نجس ** تا چنان شد که آب را رد کرد حس 200
- Su durdu mu pislenir. Pislenince de duygu ondan iğrenir, onu istemez.
-
حق ببردش باز در بحر صواب ** تا به شستش از کرم آن آب آب
- Allah yine onu doğruluk denizine götürür. O suların suyu kereminden onu yıkar, arıtır.
-
سال دیگر آمد او دامنکشان ** هی کجا بودی به دریای خوشان
- Ertesi yıl eteğini sürüyerek gelir. Hey, neredesin? Dense “Hoşlar denizindeyim.
-
من نجس زینجا شدم پاک آمدم ** بستدم خلعت سوی خاک آمدم
- Ben burada pislendim, gittim. Temiz geldim. Elbiseler giyindim, toprağa ulaştım.
-
هین بیایید ای پلیدان سوی من ** که گرفت از خوی یزدان خوی من
- Ey kirliler, pisler, bana gelin. Çünkü, ben Allah huyu ile huylandım.
-
در پذیرم جملهی زشتیت را ** چون ملک پاکی دهم عفریت را 205
- Bütün kirliliğinizi kabul ederim, melek gibi, şeytana bile temizlik bağışlarım.
-
چون شوم آلوده باز آنجا روم ** سوی اصل اصل پاکیها رو
- Pislenince yine oraya giderim, temizliklerin aslının aslına varırım.