-
که گروهی بر خیال بد تنند ** قوم دیگر نام سالوسم کنند
- Bazıları kötü hayallere kapılır, bir kısım halkta bana riyakar der demişti.
-
پیش با همت بود اسرار جان ** از خسان محفوظتر از لعل کان 2055
- Himmetli adamların öyle can sırları vardır ki lal madeni gibi onları aşağılık adamlardan gizlerler.
-
زر به از جانست پیش ابلهان ** زر نثار جان بود نزد شهان
- Fakat ahmaklarca altın, candan yeğdir. Padişahların yanındaysa can altını saçılır.
-
می شتابیدند تفت از حرص زر ** عقلشان میگفت نه آهستهتر
- Onlar da altın hırsı ile hararetlenmişler, koşuyorlardı. Akılları böyle hızlı gitmeyin, daha yavaş olun diyordu ama dinleyen kim?
-
حرس تازد بیهده سوی سراب ** عقل گوید نیک بین کان نیست آب
-
حرص غالب بود و زر چون جان شده ** نعرهی عقل آن زمان پنهان شده
- Hırs üstün gelmişti, altın da can gibi sevgiliydi. Artık o anda aklın sesi duyulmaz olmuştu.
-
گشته صدتو حرص و غوغاهای او ** گشته پنهان حکمت و ایمای او 2060
- Hırsları şamataları bir iken yüz olmuştu. Aklın tedbir ve irşadı artık gizlenmişti.
-
تا که در چاه غرور اندر فتد ** آنگه از حکمت ملامت بشنود
- Nihayet aldanma kuyusuna düşecekler, o vakit hikmetin kınamasını duyacaklardı.
-
چون ز بند دام باد او شکست ** نفس لوامه برو یابید دست
- Tuzağın ipine dolaşıp gururu kırılınca nefsi levvamenin kınanmasını işiteceklerdi.
-
تا به دیوار بلا ناید سرش ** نشنود پند دل آن گوش کرش
- Bu çeşit adam, başını bela duvarına çarpmadıkça kulağı sağırdır, gönlün öğüdünü duymaz.