-
سیر عارف هر دمی تا تخت شاه ** سیر زاهد هر مهی یک روزه راه 2180
- Arif, her an padişahın tahtına kadar ulaşır. Zahitse yürür,yürür bir ayda tam bir günlük yol alır.
-
گرچه زاهد را بود روزی شگرف ** کی بود یک روز او خمسین الف
- Zahidin de şerefli bir günü yok değildir, vardır. Vardır ama onun günü, nereden elli bin yıllık olacak.
-
قدر هر روزی ز عمر مرد کار ** باشد از سال جهان پنجه هزار
- İş erinin ömründe her gün, bu cihan yıllarınca elli bin yıldır.
-
عقلها زین سر بود بیرون در ** زهرهی وهم ار بدرد گو بدر
- Akıllar, bu sırra eremezler, kapı dışında kalırlar. Bu sır, vehmin ödünü patlatırsa ko patlatsın.
-
ترس مویی نیست اندر پیش عشق ** جمله قربانند اندر کیش عشق
- Aşk karşısında kıl kadar bile korku yoktur. Aşk mezhebinde herkes kurbandır.
-
عشق وصف ایزدست اما که خوف ** وصف بندهی مبتلای فرج و جوف 2185
- Aşk, Tanrı sıfatıdır. Fakat korku, şehvete kapılmış kulun sıfatıdır.
-
چون یحبون بخواندی در نبی ** با یحبوهم قرین در مطلبی
- Kuran’da “Onlar Tanrıyı severler” sözünü okudun ya, bu söz “Tanrı da onları sever” sözüne eştir.
-
پس محبت وصف حق دان عشق نیز ** خوف نبود وصف یزدان ای عزیز
- Şu halde muhabbeti de Tanrı sıfatı bil, aşkı da. Azizim korku Tanrı sıfatı olamaz.
-
وصف حق کو وصف مشتی خاک کو ** وصف حادث کو وصف پاک کو
- Tanrı sıfatı nerede, bir avuç toprağın sıfatı nerede? Sonradan yaratılanın sıfatı nerede, o pak ve önü sonu olmayan Tanrının sıfatı nerede?
-
شرح عشق ار من بگویم بر دوام ** صد قیامت بگذرد و آن ناتمام
- Aşkın sıfatını söylemeye koyulursam yüz kıyamet kopar da yine noksan kalır.