-
چه حلالی خواست میباید ز من ** که منم مجرمتر اهل زمن
- Benden helâllik dilemeye hacet yok. Çünkü ben, zamane halkının en suçlusuyum.
-
آنچ گفتندم ز بد از صد یکیست ** بر من این کشفست ار کس را شکیست
- Bana söylediğiniz kötülükler, bendeki kötülüğün yüzde biridir. Bunda şüphe eden olabilir, fakat bence apaçıktır bu.
-
کس چه میداند ز من جز اندکی ** از هزاران جرم و بد فعلم یکی
- Kim bende birazcık kötülük biliyorsa muhakkak o bildiği şey, binlerce kötü suçumdan, binlerce pis işimden biridir.
-
من همی دانم و آن ستار من ** جرمها و زشتی کردار من
- Suçlarımı ve kütü hareketlerimi bir ben bilirim, bir de onları örten Tanrım.
-
اول ابلیسی مرا استاد بود ** بعد از آن ابلیس پیشم باد بود 2305
- Önce iblis bana hocalık etti ama sonradan o bile gözümde bir yelden ibaret oldu.
-
حق بدید آن جمله را نادیده کرد ** تا نگردم در فضیحت رویزرد
- Yaptıklarımın hepsini Tanrı gördü de göstermedi, bu suretle de kötülükle yüzümü sarartmadı.
-
باز رحمت پوستین دوزیم کرد ** توبهی شیرین چو جان روزیم کرد
- Sonra da yine Tanrı rahmeti, kürkümü dikti, canıma can gibi tatlı tövbeyi nasibetti.
-
هر چه کردم جمله ناکرده گرفت ** طاعت ناکرده آورده گرفت
- Ne yaptıysam yapmadım saydı, bulunmadığım ibadetleri yapmışım farzetti.
-
همچو سرو و سوسنم آزاد کرد ** همچو بخت و دولتم دلشاد کرد
- Beni selvi ve süsen gibi azadetti. Bahtım, devletim gibi gönlüm de açıldı.
-
نام من در نامهی پاکان نوشت ** دوزخی بودم ببخشیدم بهشت 2310
- Adımı temizler defterine yazdı. Cehennemliktim, bana cenneti bağışladı.