نان ز خوکان و سگان نبود دریغ ** کسپ مردم نیست این باران و میغ
Tanrı, ekmeği domuzlarla köpeklerden bile esirgemiyor. Şu bulut ve yağmur, insanların kazancı değil ya.
آنچنان که عاشقی بر زرق زار ** هست عاشق رزق هم بر رزقخوار 2400
Sen nasıl rızıka düşkün bir âşıksan rızık da rızık yiyene öyle düşkün bir âşıktır.
در تقریر معنی توکل حکایت آن زاهد کی توکل را امتحان میکرد از میان اسباب و شهر برون آمد و از قوارع و رهگذر خلق دور شد و ببن کوهی مهجوری مفقودی در غایت گرسنگی سر بر سر سنگی نهاد و خفت و با خود گفت توکل کردم بر سببسازی و رزاقی تو و از اسباب منقطع شدم تا ببینم سببیت توکل را
Tanrı'ya dayanma münasebetiyle bu dayancı denemek istiyen ve sebepleri bırakıp şehirden ve halkın geçeceği yerlerden uzaklaşarak bir dağ eteğine giden, açlıktan basını bir taşa koyan ve içinden Yarabbi, senin sebep yaratmana ve rızık vericiliğine dayandım, sebepleri bıraktım. Bu suretle sana dayanmanın sebep halk etmesini de göreyim diyen zahidin hikâyesi
آن یکی زاهد شنود از مصطفی ** که یقین آید به جان رزق از خدا
Bir zahit, Mustafa'dan "Herkesin rızkı Tanrıdan gelir.
گر بخواهی ور نخواهی رزق تو ** پیش تو آید دوان از عشق تو
Dilesen de, dilemesen de rızkın, senin aşkınla koşa koşa gelir, sana ulaşır" sözünü duymuştu.
از برای امتحان آن مرد رفت ** در بیابان نزد کوهی خفت تفت
Denemek için sahralara düştü, bir dağın dibine vardı, yatıp uyudu.
که ببینم رزق میآید به من ** تا قوی گردد مرا در رزق ظن
Bakalım diyordu, rızkım gelecek mi? Şunu bir göreyim de bu husustaki inancım kuvvetlensin.
کاروانی راه گم کرد و کشید ** سوی کوه آن ممتحن را خفته دید 2405
Bir kervan, yolunu kaybetti. Süre süre o adamın bulunduğu yere kadar geldi. Kervan halkı onu uyumuş görünce,
گفت این مرد این طرف چونست عور ** در بیابان از ره و از شهر دور
Birisi bu adam neden böyle çölde yoldan ve şehirden uzak bir yerde çıplak bir halde yatıyor?
ای عجب مردهست یا زنده که او ** مینترسد هیچ از گرگ و عدو
Hiçbir kurttan, hiçbir düşmandan korkmuyor. ölü mü acaba, yoksa diri mi? dedi.
آمدند و دست بر وی میزدند ** قاصدا چیزی نگفت آن ارجمند
Kervan halkı gelip onu yakaladılar. O ulu er, mahsustan hiçbir şey söylemedi.