-
کشتیی سازی ز توزیع و فتوح ** کو یکی ملاح کشتی همچو نوح
- Kazanmak, bir şeyler elde etmek için diyelim ki bir gemi yaptın, Nuh gibi bir gemi kaptanı hani?
-
بت شکستی گیرم ابراهیموار ** کو بت تن را فدی کردن بنار 2505
- Tutalım ki İbrahim gibi put kırıyorsun, beden putunu onun gibi ateş içine atış nerde?
-
گر دلیلت هست اندر فعل آر ** تیغ چوبین را بدان کن ذوالفقار
- Delilin varsa meydana çıkar da tahta kılıcı bile o delille Zülfikar haline getir.
-
آن دلیلی که ترا مانع شود ** از عمل آن نقمت صانع بود
- Bir delil, seni amelden alıkorsa o Tanrının gazabıdır.
-
خایفان راه را کردی دلیر ** از همه لرزانتری تو زیر زیر
- Yolda korkanları kuvvetli bir hale getirdin ama sen hepsinden fazla korkmada, hepsinden ziyade tirtir titremedesin.
-
بر همه درس توکل میکنی ** در هوا تو پشه را رگ میزنی
- Herkese Tanrı'ya dayanma dersi veriyorsun ama hırsından havadaki sivrisineğin damarını sormadasın.
-
ای مخنث پیش رفته از سپاه ** بر دروغ ریش تو کیرت گواه 2510
- A oğlan, askerin önünde gidiyorsun ama bıyığının yalancılığına aletin tanıklık vermede.
-
چون ز نامردی دل آکنده بود ** ریش و سبلت موجب خنده بود
- Gönül, namertlikle dolu olduktan sonra sakalınla, bıyığına, ancak gülünür.
-
توبهای کن اشک باران چون مطر ** ریش و سبلت را ز خنده باز خر
- Yağmur gibi gözyaşları dökerek tövbe et de bıyık ve sakalını, alay mevzuu olmadan kurtar.
-
داروی مردی بخور اندر عمل ** تا شوی خورشید گرم اندر حمل
- Erlik ilâcını kullan da hamel burcundaki kızgın güneşe dön.