-
خسرو شیرین جان نوبت زدست ** لاجرم در شهر قند ارزان شدست 2525
- Can Şirininin Hüsrev'i nöbet urmuştur. Şehirde şeker ucuzlamıştır.
-
یوسفان غیب لشکر میکشند ** تنگهای قند و شکر میکشند
- Gayp Yusufları ordularını çekmede, şeker denklerini getirmede.
-
اشتران مصر را رو سوی ما ** بشنوید ای طوطیان بانگ درا
- Mısır'dan gelen develerin yüzü bizim tarafa yönelmiş, ey dudu kuşları, şenlik seslerini duyun!
-
شهر ما فردا پر از شکر شود ** شکر ارزانست ارزانتر شود
- Şehrimiz, yarın şekerle dolacak. Şeker zaten ucuz ama daha da ucuzlayacak.
-
در شکر غلطید ای حلواییان ** همچو طوطی کوری صفراییان
- Ey tatlı sevenler, şekerlere bulanın, sofrası olanların körlüklerine rağmen dudu gibi şekerlere bakın.
-
نیشکر کوبید کار اینست و بس ** جان بر افشانید یار اینست و بس 2530
- Şeker kamışını dövün, iş ancak bundan ibaret Canlar feda edin, işte sevgili!
-
یک ترش در شهر ما اکنون نماند ** چونکه شیرین خسروان را بر نشاند
-
نقل بر نقلست و می بر می هلا ** بر مناره رو بزن بانگ صلا
- Ya hey! Şarap üstüne şarap, meze üstüne meze. Artık minareye çık da sala ver!
-
سرکهی نه ساله شیرین میشود ** سنگ و مرمر لعل و زرین میشود
- Dokuz yıllık sirke tatlılaşıyor. Taş ve mermer, lâ'al ve altın haline geliyor.
-
آفتاب اندر فلک دستکزنان ** ذرهها چون عاشقان بازیکنان
- Güneş, gökyüzünde elceğizlerini çırpmada. Zerreler, âşıklar gibi birbirleriyle oynaşmada.