-
اشتران مصر را رو سوی ما ** بشنوید ای طوطیان بانگ درا
- Mısır'dan gelen develerin yüzü bizim tarafa yönelmiş, ey dudu kuşları, şenlik seslerini duyun!
-
شهر ما فردا پر از شکر شود ** شکر ارزانست ارزانتر شود
- Şehrimiz, yarın şekerle dolacak. Şeker zaten ucuz ama daha da ucuzlayacak.
-
در شکر غلطید ای حلواییان ** همچو طوطی کوری صفراییان
- Ey tatlı sevenler, şekerlere bulanın, sofrası olanların körlüklerine rağmen dudu gibi şekerlere bakın.
-
نیشکر کوبید کار اینست و بس ** جان بر افشانید یار اینست و بس 2530
- Şeker kamışını dövün, iş ancak bundan ibaret Canlar feda edin, işte sevgili!
-
یک ترش در شهر ما اکنون نماند ** چونکه شیرین خسروان را بر نشاند
-
نقل بر نقلست و می بر می هلا ** بر مناره رو بزن بانگ صلا
- Ya hey! Şarap üstüne şarap, meze üstüne meze. Artık minareye çık da sala ver!
-
سرکهی نه ساله شیرین میشود ** سنگ و مرمر لعل و زرین میشود
- Dokuz yıllık sirke tatlılaşıyor. Taş ve mermer, lâ'al ve altın haline geliyor.
-
آفتاب اندر فلک دستکزنان ** ذرهها چون عاشقان بازیکنان
- Güneş, gökyüzünde elceğizlerini çırpmada. Zerreler, âşıklar gibi birbirleriyle oynaşmada.
-
چشمها مخمور شد از سبزهزار ** گل شکوفه میکند بر شاخسار 2535
- Kaynaklar, yeşilliklerden, çayırlık, çimenliklerden mahmurlaştı. Gül, dallar üstünde çiçekler açıyor.
-
چشم دولت سحر مطلق میکند ** روح شد منصور انا الحق میزند
- Devlet gözü, tam bir büyü yapmada; ruh Mansur oldu, Enel Hak diye bağırmada.