-
هر که از همسایگی تو رود ** دیو بیشکی که همسایهش شود
- Kim senin komşuluğundan kaçarsa şüphe yok ki Şeytan, ona komşu olur.
-
ور رود بیتو سفر او دوردست ** دیو بد همراه و همسفرهی ویست
- Kim sensiz uzak bir yola giderse Şeytan onula yoldaş olur, onunla bir sofraya oturur.
-
ور نشیند بر سر اسپ شریف ** حاسد ماهست دیو او را ردیف 270
- Yüce ve güzel bir ata binse aya haset eder; Şeytan da ona arkadaş olur.
-
ور بچه گیرد ازو شهناز او ** دیو در نسلش بود انباز او
- Nazlı karısı ondan bir çocuk doğursa Şeytan onun soyundan ona ortak kesilir.
-
در نبی شارکهم گفتست حق ** هم در اموال و در اولاد ای شفق
- Allah Kur’anda “Ey Mümin, Şeytana kafirlerin mallarında, evlatlarında ortak ol” buyurmuştur.
-
گفت پیغامبر ز غیب این را جلی ** در مقالات نوادر با علی
- Peygamber bunu Ali’ye değer biçilmez sözleri arasında açıkça söylemiştir.
-
یا رسولالله رسالت را تمام ** تو نمودی همچو شمس بیغمام
- Konuk dedi ki: “Ey Allah elçisi, bulutsuz bir güneş gibi peygamberliği sen tamamladın, apaydın bir hale koydun.
-
این که تو کردی دو صد مادر نکرد ** عیسی از افسونش با عازر نکرد 275
- Senin bu yaptığını iki yüz ana yapamaz. İsa bile bunu Azer’e yapmadı.
-
از تو جانم از اجل نک جان ببرد ** عازر ار شد زنده زان دم باز مرد
- Senin yüzünden canım hemencecik ecelden kurtuldu. Azer de dirildi ama o anda yine öldü.
-
گشت مهمان رسول آن شب عرب ** شیر یک بز نیمه خورد و بست لب
- Arap o gece Peygambere konuk oldu, bir keçiden sağılan sütün yarısını ancak yiyebildi, ağzını silip çekildi.