-
تا تو باشی در حجاب بوالبشر ** سرسری در عاشقان کمتر نگر
- İnsanlar atasının suretinde, perdesinde bulundukça âşıklara öyle pek serserice bakma.
-
زیرکان که مویها بشکافتند ** علم هیات را به جان دریافتند
- Akıllı fikirli kişiler, kılı kırk yardılar. Heyet (kozmoğrafya) bilgisini elde ettiler.
-
علم نارنجات و سحر و فلسفه ** گرچه نشناسند حق المعرفه
- Neyrencat, sihir ve felsefeyi, hakkiyle belleyemedilerse de,
-
لیک کوشیدند تا امکان خود ** بر گذشتند از همه اقران خود
- Mümkün olduğu kadar çalıştılar, elde ettiler, bütün akranlarını geçtiler.
-
عشق غیرت کرد و زیشان در کشید ** شد چنین خورشید زیشان ناپدید 2765
- Aşk, kıskançlığından kendisini gizledi. Böyle bir güneş, onlardan gizli kaldı.
-
نور چشمی کو به روز استاره دید ** آفتابی چون ازو رو در کشید
- Gündüzün yıldızları gören keskin gözden güneş, yüzünü gizledi.
-
زین گذر کن پند من بپذیر هین ** عاشقان را تو به چشم عشق بین
- Bundan geç de öğütümü dinle. Âşıkları aşk göziyle gör.
-
وقت نازک باشد و جان در رصد ** با تو نتوان گفت آن دم عذر خود
- Vakit dar, can da kuşkuda. Artık sana özür getirmesine imkân yok.
-
فهم کن موقوف آن گفتن مباش ** سینههای عاشقان را کم خراش
- Sen anla da o sözü bekleme. Âşıkların gönüllerini az incit.
-
نه گمانی بردهای تو زین نشاط ** حزم را مگذار میکن احتیاط 2770
- Sen bu neşeyi anlayamamışsın. Bari ağır ol, ihtiyatı bırakma.