-
گر در آبی نخل یا عرجون نمود ** جز ز عکس نخلهی بیرون نبود
- Suda bir hurma fidanı, yahut hurmanın kırılıp eğilmiş, yeni aya dönmüş dalı görününce o akis, dışarıdaki fidanın, dışarıdaki dalın aksidir.
-
در تگ آب ار ببینی صورتی ** عکس بیرون باشد آن نقش ای فتی
- Suda bir suret görürsen o, dışarıda bulunan şeyin aksidir yiğidim.
-
لیک تا آب از قذی خالی شدن ** تنقیه شرطست در جوی بدن
- Fakat suyun pislikten arınması için beden ırmağını temizlemek, arıtmak şarttır.
-
تا نماند تیرگی و خس درو ** تا امین گردد نماید عکس رو
- Bu suretle onda bir bulanıklık ve çerçöp kalmamalı ki yüzün, içine aksetsin, görünsün.
-
جز گلابه در تنت کو ای مقل ** آب صافی کن ز گل ای خصم دل 2810
- A adamcağız, bedeninde toprakla karışmış sudan başka ne var? Söyle. A gönül düşmanı, suyu, topraktan arıt.
-
تو بر آنی هر دمی کز خواب و خور ** خاک ریزی اندرین جو بیشتر
- Halbuki sen, her an yemekle, içmekle o dereye daha fazla toprak dökmede, o suyu daha fazla bulandırmadasın.
-
سبب دانستن ضمیرهای خلق
- Şeyhin, herkesin içinden geçeni bilmesinin sebebi
-
چون دل آن آب زینها خالیست ** عکس روها از برون در آب جست
- O suyun içinde hiçbir şeycikler bulunmadığında " yüzler, ona akseder, orada görünür.
-
پس ترا باطن مصفا ناشده ** خانه پر از دیو و نسناس و دده
- Halbuki senin için temizlenmemiş. Evin, Şeytanla, adam olmayanlarla, canavarlarla dolu.
-
ای خری ز استیزه ماند در خری ** کی ز ارواح مسیحی بو بری
- A eşek, inadından eşeklikte kalakaldın. Nerden Mesih'e ait ruhlardan bir koku alacaksın?
-
کی شناسی گر خیالی سر کند ** کز کدامین مکمنی سر بر کند 2815
- Orada bir hayal başgösterse hangi pusudan çıktığını nerden bileceksin?