-
شب ز اندیشه که فردا چه خورم ** گردد او چون تار مو لاغر ز غم
- Gece oldu mu yarın ne yiyeceğim diye düşünceye dalar, bu düşünce onu dertlendirir, ince bir kıla döner.
-
چون برآید صبح گردد سبز دشت ** تا میان رسته قصیل سبز و کشت
- Sabah olunca yazı, yine yeşermiştir. Yeşillik, çayır, çimen, tâ bele kadar büyümüştür.
-
اندر افتد گاو با جوع البقر ** تا به شب آن را چرد او سر به سر
- Okuz, öküz açlığına tutulmuştur, akşama kadar bütün yazıyı baştanbaşa otlar, bitirir.
-
باز زفت و فربه و لمتر شود ** آن تنش از پیه و قوت پر شود 2860
- Yine büyür, semirir, şişer. Bedeni yağanır, güçlü kuvvetli bir hale gelir.
-
باز شب اندر تب افتد از فزع ** تا شود لاغر ز خوف منتجع
- Derken akşam oldu mu açlık korkusuna düşer, bu korkuyla titremeye başlar, yine korkusundan zayıflar.
-
که چه خواهم خورد فردا وقت خور ** سالها اینست کار آن بقر
- Yarın yayım zamanı ne yiyeceğim, ne edeceğim? diye düşünür durur. Yıllardır, o öküz bu haldedir işte.
-
هیچ نندیشد که چندین سال من ** میخورم زین سبزهزار و زین چمن
- Bunca yıldır bu yeşilliği otlar, bu çimenlikte yayılırım.
-
هیچ روزی کم نیامد روزیم ** چیست این ترس و غم و دلسوزیم
- Hiçbir gün rızkım azalmadı. Bu korku nedir, bu gönlümü yakıp yandıran gam nedir diye düşünmez bile.
-
باز چون شب میشود آن گاو زفت ** میشود لاغر که آوه رزق رفت 2865
- Akşam oldu, gece bastı mi o semiz öküz, eyvahlar olsun, rızkım bitti diye diye yine zayıflar.
-
نفس آن گاوست و آن دشت این جهان ** کو همی لاغر شود از خوف نان
- İşte nefis, o öküzdür, yazı da dünya. Nefis ekmek korkusu ile daima zayıflar durur.