-
دیدن آمد جنبش آن اختیار ** همچو نفخی ز آتش انگیزد شرار
- İhtiyarın harekete gelmesine sebep görüştür, ateşten kıvılcım çıkaranın körük olduğu gibi.
-
پس بجنبد اختیارت چون بلیس ** شد دلاله آردت پیغام ویس 2980
- Şu halde ihtiyarın, İblis gibi seni oynatır. Sana vasıtalık eder, Vis'in selâmını, haberini getirir.
-
چونک مطلوبی برین کس عرضه کرد ** اختیار خفته بگشاید نورد
- Dilediği bir şeyi adama gösterdi mi, uyumuş olan ihtiyar, derhal gözünü açar.
-
وآن فرشته خیرها بر رغم دیو ** عرضه دارد میکند در دل غریو
- Melekler de Şeytanın inadına gönlüne feryatlar salar.
-
تا بجنبد اختیار خیر تو ** زانک پیش از عرضه خفتست این دو خو
- Bu suretle hayra olan ihtiyarını harekete getirmek ister. Çünkü bu göstermeden önce sende şu iki huy da uykudadır.
-
پس فرشته و دیو گشته عرضهدار ** بهر تحریک عروق اختیار
- Şu halde ihtiyar damarlarını harekete getirmek için melek de sana yapılacak şeyleri gösterir, Şeytan da.
-
میشود ز الهامها و وسوسه ** اختیار خیر و شرت ده کسه 2985
- Sendeki hayır ve şer ihtiyarı, ilham ve vesveselerle birken on olur, on kişinin ihtiyarına sahip olursun.
-
وقت تحلیل نماز ای با نمک ** زان سلام آورد باید بر ملک
- A tatlı adam, namazın dışındaki işlerin helâl olması için namazdan çıkarken meleklere selâm vermek gerektir.
-
که ز الهام و دعای خوبتان ** اختیار این نمازم شد روان
- Bu selâm, sizin güzel ilhamınız ve duanız yüzünden ihtiyarımla şu namazı kıldım demektir.
-
باز از بعد گنه لعنت کنی ** بر بلیس ایرا کزویی منحنی
- Suçtan sonra da tutar, İblise lanet edersin. Çünkü bu eğriliğe onun yüzünden düştün.