English    Türkçe    فارسی   

5
3001-3010

  • ور دو کس در شب خبر آرد ترا  ** روز از گفتن شناسی هر دو را 
  • Geceleyin iki kişi, sana haber getirirse sabahleyin ikisini de seslerinden tanırsın.
  • بانگ شیر و بانگ سگ در شب رسید  ** صورت هر دو ز تاریکی ندید 
  • Geceleyin aslan ve köpek seslerini duysan karanlıkta yüzlerini görmezsin ama,
  • روز شد چون باز در بانگ آمدند  ** پس شناسدشان ز بانگ آن هوشمند 
  • Gündüz olunca yine bağırdıkları zaman aklınla o sesleri ayırdeder, hangi hayvanlara ait olduğunu anlarsın.
  • مخلص این که دیو و روح عرضه‌دار  ** هر دو هستند از تتمه‌ی اختیار 
  • Hâsılı Şeytanla ruh, sana kötülüğü ve iyiliği gösterirler. Her ikisi de ihtiyarın olduğuna delildir.
  • اختیاری هست در ما ناپدید  ** چون دو مطلب دید آید در مزید  3005
  • Bizde bir gizli ihtiyar vardır, iki şey gördün mü, artar, harekete gelir.
  • اوستادان کودکان را می‌زنند  ** آن ادب سنگ سیه را کی کنند 
  • Hocalar, çocukları döverler, hiç karataş terbiye kabul eder mi?
  • هیچ گویی سنگ را فردا بیا  ** ور نیایی من دهم بد را سزا 
  • Hiç taşa yarın gel, gelmezsen seni kötü bir surette cezalandırırım der mi?
  • هیچ عاقل مر کلوخی را زند  ** هیچ با سنگی عتابی کس کند 
  • Hiç akıllı adam, bir toprak parçasını döver, bir taşı azarlar mı ?
  • در خرد جبر از قدر رسواترست  ** زانک جبری حس خود را منکرست 
  • Akıl bakımından cebir, kadere inanmamaktan da daha rezilce bir iştir. Çünkü Cebrî olan, kendi duygusunu inkâr ediyor demektir.
  • منکر حس نیست آن مرد قدر  ** فعل حق حسی نباشد ای پسر  3010
  • Kaderi inkâr eden hiç olmazsa duyguyu inkâr etmiyor. Oğul, Tanrı işi, duyguya sığmaz ya.