-
هیچ خشمی آیدت بر چوب سقف ** هیچ اندر کین او باشی تو وقف
- Hiç o tahta parçasına kızar mısın, hiç ona kinlenir misin?
-
که چرا بر من زد و دستم شکست ** او عدو و خصم جان من بدست
- Neden bana vurdu da elimi kırdı? O benim can düşmanımmış der misin?
-
کودکان خرد را چون میزنی ** چون بزرگان را منزه میکنی
- Neden küçük çocukları döversin de büyüklere dokunmazsın?
-
آنک دزدد مال تو گویی بگیر ** دست و پایش را ببر سازش اسیر 3045
- Malını çalan hırsızı gösterir, tut şunu, elini ayağını kır, onu esir et dersin.
-
وآنک قصد عورت تو میکند ** صد هزاران خشم از تو میدمد
- Karına göz koyana karşı yüz binlerce defa coşar, köpürürsün.
-
گر بیاید سیل و رخت تو برد ** هیچ با سیل آورد کینی خرد
- Fakat sel gelse de eşyanı götürse akıl, hiç sele kızar, kinlenir mi?
-
ور بیامد باد و دستارت ربود ** کی ترا با باد دل خشمی نمود
- Yahut yel esse de sarığını kapıp uçursa gönlünde yele karşı bir hiddet peydahlanır mı?
-
خشم در تو شد بیان اختیار ** تا نگویی جبریانه اعتذار
- Öfke, cebrice, özürlere girişmeyesin diye sana ihtiyarin olduğunu anlatıp durmadadır.
-
گر شتربان اشتری را میزند ** آن شتر قصد زننده میکند 3050
- Deveci, bir deveyi dövse o deve, dövene kasdeder.
-
خشم اشتر نیست با آن چوب او ** پس ز مختاری شتر بردست بو
- Devecinin değneğine kızmaz. Görüyorsun ya deve bile ihtiyardan bir kolcuya sahiptir.