-
فرق بنهادم میان خیر و شر ** فرق بنهادم ز بد هم از بتر
- Ben, hayırla şerrin arasına bir fark koydum. Kötüyle daha kötüyü de ayırdım demektir.
-
ذرهای گر در تو افزونی ادب ** باشد از یارت بداند فضل رب 3140
- Bir zerre bile sende edep ve hayayı artırsa, dostunda bir zerre daha edepli olsan bil ki bu, Tanrının lûtfudur, ihsanıdır.
-
قدر آن ذره ترا افزون دهد ** ذره چون کوهی قدم بیرون نهد
- O bir zerre, senin kadrini artırır. O bir zerre, harice dağ gibi ayak basar.
-
پادشاهی که به پیش تخت او ** فرق نبود از امین و ظلمجو
- Bir padişah olsa da onun yanında emin kişiyle zâlimin bir farkı olmasa.
-
آنک میلرزد ز بیم رد او ** وانک طعنه میزند در جد او
- Onun kendisini reddedeceğinden korkup titreyenle onun işini kınayanı.
-
فرق نبود هر دو یک باشد برش ** شاه نبود خاک تیره بر سرش
- Fark etmese, yanında ikisi de bir olsa bu adam, padişah değildir. Kara toprak, o adamın başına!
-
ذرهای گر جهد تو افزون بود ** در ترازوی خدا موزون بود 3145
- Bir zerre bile senin çalışmanı atırsa Tanrı terazisinde tartılır.
-
پیش این شاهان هماره جان کنی ** بیخبر ایشان ز غدر و روشنی
- Halbuki bu padişahların önünde can çekisip durursun. Çünkü bunlar,hiyanetle hakikati bilmezler,haberleri bile yoktur.
-
گفت غمازی که بد گوید ترا ** ضایع آرد خدمتت را سالها
- Bir kovucunun söziyle yıllarca süren hizmetini zayi ediverdi.
-
پیش شاهی که سمیعست و بصیر ** گفت غمازان نباشد جایگیر
- Fakat her şeyi duyan, her şeyi gören bir padişah, koyucuların sözlerine aldırmaz bile.