-
باخت دست دیگر و شه مات شد ** وقت شه شه گفتن و میقات شد
- Bir oyun daha oynadı, yine padişah yutuldu. Tu Allah müstehakını versin zamanı gelince,
-
بر جهید آن دلقک و در کنج رفت ** شش نمد بر خود فکند از بیم تفت
- Delkak, sıçradı, bir köşeye kaçtı; korkusundan altı tane halının altına girdi.
-
زیر بالشها و زیر شش نمد ** خفت پنهان تا ز زخم شه رهد
- Yastıklarla o altı halının altına gizlenip padişahın .satranç taşlarından aman buldu.
-
گفت شه هی هی چه کردی چیست این ** گفت شه شه شه شه ای شاه گزین
- Padişah, ne yapıyorsun, bu ne? deyince, padişahım dedi. Tu Allah müstehakını versin!
-
کی توان حق گفت جز زیر لحاف ** با تو ای خشمآور آتشسجاف 3515
- Ateşler püskürüyorsun. Senin gibi öfkeci bir padişaha döşeme altından başka bir yerde doğru söz söylenebilir mi?
-
ای تو مات و من ز زخم شاه مات ** میزنم شه شه به زیر رختهات
- Sen mat oldun ama ben de şahın çarpmasından mat oluyorum. Onun için halıların altından Tu Allah müstehakını versin diyorum!
-
چون محله پر شد از هیهای میر ** وز لگد بر در زدن وز دار و گیر
- Mahalle, o beyin bağrış, çağrışiyle, kapıyı tekmelemesi, vurun, tutun diye nara atmasiyle doldu..
-
خلق بیرون جست زود از چپ و راست ** کای مقدم وقت عفوست و رضاست
- Sağdan, soldan halk dışarı fırladı. Ey ulumuz, af zamanıdır.
-
مغز او خشکست و عقلش این زمان ** کمترست از عقل و فهم کودکان
- Onun beyni kurumuş. Şimdi onun aklı, fikri, çocukların aklından, fikrinden az.
-
زهد و پیری ضعف بر ضعف آمده ** واندر آن زهدش گشادی ناشده 3520
- Hem zahit, hem ihtiyar. Bu halindeki şu zahitlik, onu kat kat zayıflatmış. Bu zahitlikten de bir feyze nail olamamış.