-
آن جهان چون ذره ذره زندهاند ** نکتهدانند و سخن گویندهاند
- O âlem, zerre zerre diridir. Her zerresi nükteden anlar, söz söyler.
-
در جهان مردهشان آرام نیست ** کین علف جز لایق انعام نیست
- Onlar, ölü olan cihanda oturmaz, dinlemezler. Çünkü ot, ancak hayvanlara lâyıktır.
-
هر که را گلشن بود بزم و وطن ** کی خورد او باده اندر گولخن
- Kim, gül bahçesinde meclis kurar, yurt tutarsa külhanda şarap içer mi hiç?
-
جای روح پاک علیین بود ** کرم باشد کش وطن سرگین بود
- Pak ruhun makamı, illiyyin'dir. Pislikte yurt edinense kurttur.
-
بهر مخمور خدا جام طهور ** بهر این مرغان کور این آب شور 3595
- Tanrı mahmuruna tertemiz şarap kadehi sunulur. Bu kör kuşlaraysa şu kara ve tuzlu su.
-
هر که عدل عمرش ننمود دست ** پیش او حجاج خونی عادلست
- Kime Ömer'in adaleti, el vermezse onca kanlı kaatil Haccac, âdildir.
-
دختران را لعبت مرده دهند ** که ز لعب زندگان بیآگهند
- Kızlara cansız bebekleri oyuncak diye verirler. Çünkü onlar, diri oyuncaktan bir şey anlamazlar ki.
-
چون ندارند از فتوت زور و دست ** کودکان را تیغ چوبین بهترست
- Küçük erkek çocuklar, erliklerinden bir şey anlamazlar, güçleri kuvvetleri yoktur. Onun için onlara tahta kılıç daha yeğdir.
-
کافران قانع بنقش انبیا ** که نگاریدهست اندر دیرها
- Kâfirler, peygamberlerin kiliselerde yapılmış olan resimleriyle kanaat ederler.
-
زان مهان ما را چو دور روشنیست ** هیچمان پروای نقش سایه نیست 3600
- Fakat o ay parçaları, bizim için apaydın olduğundan resimlerine aldırış bile etmeyiz.