-
این خیال سمع چون مبصر شود ** حیز چه بود رستمی مضطر شود
- Fakat duymadan meydana gelen bu hayal, göz önüne geldi mi puşt kim oluyor? Rüstem bile âciz kalır.
-
جهد کن کز گوش در چشمت رود ** آنچ که آن باطل بدست آن حق شود 3920
- Çalış da o duyduğun şeyi gör. Bâtıl olan hak olsun.
-
زان سپس گوشت شود هم طبع چشم ** گوهری گردد دو گوش همچو یشم
- Ondan sonra kulağın, göz tabiatını kazanır. Bir yün yumağı gibi olan kulakların, göz kesilir.
-
بلک جمله تن چو آیینه شود ** جمله چشم و گوهر سینه شود
- Hattâ bütün bedenin aynaya döner. Her tarafın göz ve gönül haline gelir.
-
گوش انگیزد خیال و آن خیال ** هست دلالهی وصال آن جمال
- Kulak, bir hayal meydana getirir, o hayal de O güzelliğin vuslatına miyancıdır.
-
جهد کن تا این خیال افزون شود ** تا دلاله رهبر مجنون شود
- Çalış, bu hayal çoğalsın da miyancı olan bu hayal, Mecnun'a kılavuzluk etsin.
-
آن خلیفه گول هم یک چند نیز ** ریش گاوی کرد خوش با آن کنیز 3925
- O ahmak Halife de bir zaman o güzel cariyeye kapıldı, onunla gönül eğledi işte.
-
ملک را تو ملک غرب و شرق گیر ** چون نمیماند تو آن را برق گیر
- Tut ki bütün doğuyu, batıyı zaptettin, her tarafın saltanatına sahip oldun. Mademki bu saltanat, kalmayacak, sen onu bir şimşek farzet, çaktı, söndü.
-
مملکت کان مینماند جاودان ** ای دلت خفته تو آن را خواب دان
- Ebedî kalmayacak mülkü, gönül, bir rüya bil!
-
تا چه خواهی کرد آن باد و بروت ** که بگیرد همچو جلادی گلوت
- Cellat gibi boğazına yapışan debdebeyi, şan ve şöhreti ne yapacaksın ki?