-
آب و ابر و آتش و این آفتاب ** رازها را می برآرد از تراب 3970
- Su, bulut, ateş ve bu güneş, sırlan toprağın altından çıkarır.
-
این بهار نو ز بعد برگریز ** هست برهان وجود رستخیز
- Yaprakların dökülmesinden sonra gelen bahar, kıyametin varlığına bir delildir.
-
در بهار آن سرها پیدا شود ** هر چه خوردست این زمین رسوا شود
- Bahar, o sırları meydana kor, şu yeryüzü ne yediyse rüsvay olur;
-
بر دمد آن از دهان و از لبش ** تا پدید آید ضمیر و مذهبش
- Yedikleri, ağzından, dudaklarından biter, çıkar. içindeki neyse meydana gelir.
-
سر بیخ هر درختی و خورش ** جملگی پیدا شود آن بر سرش
- Her ağacın kökündeki sır ve o ağacın yemişi tamamiyle üstünde görünür.
-
هر غمی کز وی تو دل آزردهای ** از خمار می بود کان خوردهای 3975
- Gönlünü inciten her gam, içtiğin şarabın tesiriyledir.
-
لیک کی دانی که آن رنج خمار ** از کدامین می بر آمد آشکار
- Fakat nerden bileceksin o mahmurluk, o baş ağrısı, hangi şaraptan meydana geldi?
-
این خمار اشکوفهی آن دانه است ** آن شناسد کاگه و فرزانه است
- Bu baş ağrısının, o tanenin meyvasından olduğunu aklı, fikri olan anlar.
-
شاخ و اشکوفه نماند دانه را ** نطفه کی ماند تن مردانه را
- Dalla meyva, tohuma benzemez. Meni, hiç insanın bedenine benzer mi?
-
نیست مانندا هیولا با اثر ** دانه کی ماننده آمد با شجر
- Heyula, esere benzemezken tohum, hiç ağaca benzer mi?