-
ضربت فرعون ما را نیست ضیر ** لطف حق غالب بود بر قهر غیر
- Firavun'un vuruşu bize zarar vermez ki dediler, Tanrı'nın lütfu, başkalarının kahrından üstündür.
-
گر بدانی سر ما را ای مضل ** میرهانیمان ز رنج ای کوردل
- Ey insanları azgınlık, sapıklık yoluna süren, sırrımızı bilsen a can gözü kör herif, anlarsın ki biz kendimizi kurtarıyoruz.
-
هین بیا زین سو ببین کین ارغنون ** میزند یا لیت قومی یعلمون
- Kendine gel de bu yana yanaş, bu erganunun "Keşke kavmim, rabbim beni ne yüzden yarlıgadı, bilselerdi" sesini dinle.
-
داد ما را داد حق فرعونیی ** نه چو فرعونیت و ملکت فانیی
- Tanrı ihsanı, bize bir Firavunluk verdi ki senin Firavunluğun kaç para eder, senin saltanatın geçici.
-
سر بر آر و ملک بین زنده و جلیل ** ای شده غره به مصر و رود نیل 4125
- Ey Mısır'a ve Nil ırmağına kapılıp gururlanan! Başını kaldır da ebedî ve ulu saltanatı gör.
-
گر تو ترک این نجس خرقه کنی ** نیل را در نیل جان غرقه کنی
- Sen şu pis hırkayı terk edersen Nil ırmağını can nilinde gark edersin.
-
هین بدار از مصر ای فرعون دست ** در میان مصر جان صد مصر هست
- A Firavun, kendine gel de Mısır'dan el çek. Can Mısır'ının içinde yüzlerce Mısır var.
-
تو انا رب همیگویی به عام ** غافل از ماهیت این هر دو نام
- Sen, halka "Ben rabbinizim" deyip durursun ama bu iki sözden de gafilsin.
-
رب بر مربوب کی لرزان بود ** کی انادان بند جسم و جان بود
- Rab olan rablık ettiği kişiden nasıl titrer? Ben demeyi bilen, nasıl olur da cisim ve can bağına bağlı kalır?
-
نک انا ماییم رسته از انا ** از انای پر بلای پر عنا 4130
- İşte bak, buracıkta bizler ben diyoruz, çünkü benlikten kurtulduk; zahmetlerle, belâlarla dolu benlikten halâs olduk.