-
دست ناید بیدرم در راه نان ** لیک هست آب دو دیده رایگان
- Yolda parasız ekmek ele geçmez. Fakat gözyaşı bedava dedi.
-
گفت خاکت بر سر ای پر باد مشک ** که لب نان پیش تو بهتر ز اشک
- Adam, a havayla dolu kırba, toprak başına! Demek ki sence ekmek, gözyaşından daha iyi ha?
-
اشک خونست و به غم آبی شده ** مینیرزد خاک خون بیهده
- Gözyaşı, kandır, dertle su haline gelir. Topraktan meydana gelen ekmek, beyhude kan dökmeye değmez dedi.
-
کل خود را خوار کرد او چون بلیس ** پارهی این کل نباشد جز خسیس
- Arap, iblis gibi bütün vücudunu hor hakir bir hale getirmişti. Bu bütünün parçası, anacak aşağılık ve bayağı bir şeydir.
-
من غلام آنک نفروشد وجود ** جز بدان سلطان با افضال و جود 490
- Ben varlığını o ihsan ve cömertlik sahibinden başkasına satmayana kul, köle olayım.
-
چون بگرید آسمان گریان شود ** چون بنالد چرخ یا رب خوان شود
- O ağlarsa gökyüzü de ağlar. O feryat ederse gökyüzü de Yarabbi demeye başlar.
-
من غلام آن مس همتپرست ** کو به غیر کیمیا نارد شکست
- Ben o himmet sahibi bakıra kul, köle olayım ki kimyadan başka bir şeye eğilmez.
-
دست اشکسته برآور در دعا ** سوی اشکسته پرد فضل خدا
- Dua ederken Allah’ya sınık bir halde el kaldır. Allah’nın merhamet ve ihsanı, sınık kişiye doğru uçar.
-
گر رهایی بایدت زین چاه تنگ ** ای برادر رو بر آذر بیدرنگ
- Bu daracık kuyudan kurtulmak istiyorsan durmadan ateşe yüz çevir kardeş.
-
مکر حق را بین و مکر خود بهل ** ای ز مکرش مکر مکاران خجل 495
- Allah’nın hilesini gör, kendi hileni bırak. Ey hilesine karşı hilebazların bile utanıp şaşırdıkları Allahm!