مکر حق را بین و مکر خود بهل ** ای ز مکرش مکر مکاران خجل 495
Allah’nın hilesini gör, kendi hileni bırak. Ey hilesine karşı hilebazların bile utanıp şaşırdıkları Allahm!
چونک مکرت شد فنای مکر رب ** برگشایی یک کمینی بوالعجب
Hilen Allah’nın hilesinde yok oldu mu kendine şaşılacak bu pusu elde edersin.
که کمینهی آن کمین باشد بقا ** تا ابد اندر عروج و ارتقا
Öyle bir pusu ki onun en aşağı vasfı, ebediliktir. Oradan ebedi bir surette boyuna yücelir ağarsın.
در بیان آنک هیچ چشم بدی آدمی را چنان مهلک نیست کی چشم پسند خویشتن مگر کی چشم او مبدل شده باشد به نور حق که بی یسمع و بی یبصر و خویشتن او بیخویشتن شده
İnsana kendini görüp beğenen kendi gözünden daha tehlikeli hiçbir kötü göz olamaz. Ancak gözü, Allah’nın nuru ile değişmiş ve “Benimle duyar, benimle görür” sırrına ermiş, varlığı, varlıksız bir hale gelmişse o başka
پر طاوست مبین و پای بین ** تا که س العین نگشاید کمین
Tavus kuşu gibi kanadına bakma, ayağını gör ki kötü göz, sana bir pusu kurmasın.
که بلغزد کوه از چشم بدان ** یزلقونک از نبی بر خوان بدان
Dağ bile kötülerin nazarıyla yerinden oynar. Kuran’da “Yüzlikunneke”yi oku da anla.
احمد چون کوه لغزید از نظر ** در میان راه بیگل بیمطر 500
Dağ gibi Ahmet bile yolda çamur ve yağmur yokken nazara uğradı da ayağı titremeye başladı.
در عجب درماند کین لغزش ز چیست ** من نپندارم که این حالت تهیست
Bu duraklama, sürçme, bu ayak titremesi de ne? Bu işin boş olmasına imkan yok diye hayrette kaldı.
تا بیامد آیت و آگاه کرد ** کان ز چشم بد رسیدت وز نبرد
Nihayet ayet geldi de, o hal sana kötü gözden erişti diye hikmetini bildirdi.
گر بدی غیر تو در دم لا شدی ** صید چشم و سخرهی افنا شدی
Allah eğer senden başka biri olsaydı derhal yok olur, o nazara avlanır erir giderdi.
لیک آمد عصمتی دامنکشان ** وین که لغزیدی بد از بهر نشان
Fakat benim korumam, eteğini çemreyip geldi de kurtuldun, yalnız bu titreyişin, bu sürçmen, bu sırrı sana bildirmek içindi dedi.