-
در حدیبیه شدی حاضر بدین ** وآن صحابهی بیعتی را همقرین
- Ona uydun, onun elini tuttun mu Hudeybiye’de bulunup Peygambere biat eden sahabeden olursun.
-
پس ز ده یار مبشر آمدی ** همچو زر دهدهی خالص شدی
- Cennetle muştulanan o on kişiden sayılırsın, halis ve potada erise bile ayarı düşmez altına dönersin.
-
تا معیت راست آید زانک مرد ** با کسی جفتست کو را دوست کرد 745
- Bu bilelik doğrudur çünkü insan kimi severse ona eşittir.
-
این جهان و آن جهان با او بود ** وین حدیث احمد خوشخو بود
- Bu alemde de onunladır, o alemde de. Bu, huyları güzel Ahmet’in hadisidir.
-
گفت المرء مع محبوبه ** لا یفک القلب من مطلوبه
- Dedi ki: “İnsan sevdiği ile beraberdir” Kalp dilediğinden ayrılmaz.
-
هر کجا دامست و دانه کم نشین ** رو زبونگیرا زبونگیران ببین
- Nerede tuzak ve yem varsa orada az otur. Yürü ey arık kötürüm, kendin gibi arık kötürümleri gör!
-
ای زبونگیر زبونان این بدان ** دست هم بالای دستست ای جوان
- Ey zebunların zebunu, şunu da bil ki, el, elin üstündedir el üstünde el vardır.
-
تو زبونی و زبونگیر ای عجب ** هم تو صید و صیدگیر اندر طلب 750
- Ne şaşılacak şey, sen hem zebunsun, hem de zebunların elini tutmaya çalışıyorsun. Hem avsın hem de avlamayı diliyorsun.
-
بین ایدی خلفهم سدا مباش ** که نبینی خصم را وآن خصم فاش
- Onların önüne ardına set olma. Çünkü, sen düşmanı görmezsin ama o düşman ortadadır.
-
حرص صیادی ز صیدی مغفلست ** دلبریی میکند او بیدلست
- Avcılık hırsı, insanı kendi avlanacağından gafil kılar. Erlik gösterir ama yüreksizdir.