-
سهو و نسیان را مبدل کن به علم ** من همه خلمم مرا کن صبر و حلم
- Bilginle yanlışımı noksanı mı döndür. Ben baştan aşağıya kadar sümükten ibaretim, sen beni sabırdan, hilimden ibaret bir hale getir.
-
ای که خاک شوره را تو نان کنی ** وی که نان مرده را تو جان کنی
- Ey çorak toprağı ekmek haline getiren, ey ölü ekmeği canlandıran, can eden.
-
ای که جان خیره را رهبر کنی ** وی که بیره را تو پیغمبر کنی
- Ey şaşırmış cana rehberlik eden, ey yolunu sapıtmışı peygamber yapan!
-
میکنی جزو زمین را آسمان ** میفزایی در زمین از اختران 785
- Yeryüzünün bir cüzünü gök yaparsın. Yeryüzünün neşesini yıldızlarla artırırsın.
-
هر که سازد زین جهان آب حیات ** زوترش از دیگران آید ممات
- Kim bu alemden bir abıhayat elde ederse ölüm, ona başkalarından daha çabuk gelir çatar.
-
دیدهی دل کو به گردون بنگریست ** دید که اینجا هر دمی میناگریست
- Kâinata bakan gönül gözü, görür ki burada daima yeniden yeniye bozulup düzelen şeyler var.
-
قلب اعیانست و اکسیری محیط ** ایتلاف خرقهی تن بیمخیط
- Şu ten hırkasının iğnesiz, ipliksiz dikilmesinden ve bakırı altın yapan iksirden başka bir şey değildir.
-
تو از آن روزی که در هست آمدی ** آتشی یا بادی یا خاکی بدی
- Sen, var olduğun gün, ya ateştin, ya yel, yahut da toprak.
-
گر بر آن حالت ترا بودی بقا ** کی رسیدی مر ترا این ارتقا 790
- Eğer o halde ebediyen kalman mümkün olsaydı hiç sana bu yücelik nasip olur muydu?
-
از مبدل هستی اول نماند ** هستی بهتر به جای آن نشاند
- Tanrı seni değiştirdi. Önceki varlığın kalmadı. Onun yerine sana daha iyi varlık verdi.