خویشی و بیخویشی و سکر وداد ** رفت زان سان که نیاردشان به یاد
Akrabalık akraba olmayış, şükür ve sevgi, öyle bir gider ki bir daha aklına bile gelmez.
که اضل اعمالهم ای کافران ** جستن کامست از هر کامران
Ey kafirler, “Yaptıkları işledikleri boştur” ayeti, her murada erişmiş kişinin elinden o muradın, o maksadın çıkıp gitmesidir.
جز ز اهل شکر و اصحاب وفا ** که مریشان راست دولت در قفا 1000
Yalnız şükür ehliyle vefa sahiplerinin elde ettikleri kaybolmaz. Çünkü devlet, onların arkalarındadır.
دولت رفته کجا قوت دهد ** دولت آینده خاصیت دهد
Elden giden devlet, nereden kuvvet verecek? İnsana kuvvet ve kudret, gelecek devletten gelir.
قرض ده زین دولت اندر اقرضوا ** تا که صد دولت ببینی پیش رو
“Borç verin” emrine uy da bu devletten borç ver. Bu suretle önünde yüzlerce devlet görürsün.
اندکی زین شرب کم کن بهر خویش ** تا که حوض کوثری یابی به پیش
Bu içilen şeyden, biraz iç de önünde kevser havuzunu bulasın.
جرعه بر خاک وفا آنکس که ریخت ** کی تواند صید دولت زو گریخت
Vefa toprağına bir yudumcuk döken kişiden devlet avı, nasıl olur da kaçabilir?
خوش کند دلشان که اصلح بالهم ** رد من بعد التوی انزالهم 1005
Tanrı, onları gönüllerini hoş eder. “Özleri doğrulmuştur halistir” Tanrı, onlara ihsan ettikleri şeyleri, o şeyler mahvolup bittikten sonra yine ihsan eder.
ای اجل وی ترک غارتساز ده ** هر چه بردی زین شکوران باز ده
Ey ecel, ey köyü yağmalayan , bu şükreden kullardan ne aldıysan geri ver der.
وا دهد ایشان بنپذیرند آن ** زانک منعم گشتهاند از رخت جان
Ecel verir, verir ama onu kabul etmezler. Çünkü can nimetleriyle nimetlenmişlerdir.