-
پند ما در تو نگیرد ای فلان ** پند تو در ما نگیرد هم بدان
- Fakat bil ki senin öğüdün de bize tesir etmez, bizim öğüdümüz de sana!
-
جز مگر مفتاح خاص آید ز دوست ** که مقالید السموات آن اوست
- Meğer ki göklerin anahtarları elinde olan sevgiliden sana hususi bir anahtar ihsan edile.
-
این سخن همچون ستارهست و قمر ** لیک بیفرمان حق ندهد اثر
- Bu söz, yıldıza benzer, aya benzer. Fakat Allah buyruğu olmaksızın tesir etmez.
-
این ستارهی بیجهت تاثیر او ** میزند بر گوشهای وحیجو 105
- Bu cihetsiz yıldız, yalnız vahiy arayan kulaklara tesir eder.
-
کی بیایید از جهت تا بیجهات ** تا ندراند شما را گرگ مات
- Cihetten cihetsizlik âlemine gelin de sizi kurdu paralamasın der.
-
آنچنان که لمعهی درپاش اوست ** شمس دنیا در صفت خفاش اوست
- Onun yıldızlar saçan pırıltısı karşısında şu dünya güneşi, bir yarasaya benzer.
-
هفت چرخ ازرقی در رق اوست ** پیک ماه اندر تب و در دق اوست
- Yedi mavi gök, onun kulluğundadır. Bir çavuşa benzeyen ay, onun derdiyle yanmada, erimededir.
-
زهره چنگ مسله در وی زده ** مشتری با نقد جان پیش آمده
- Zühre, bir şey soracak oldu mu ona el atar, Müşteri can nakdini eline alıp huzurunda durur.
-
در هوای دستبوس او زحل ** لیک خود را مینبیند از محل 110
- Zühal, onun elini öpme havasındadır ama kendisini bu devlete lâyık görmez.
-
دست و پا مریخ چندین خست ازو ** وآن عطارد صد قلم بشکست ازو
- Merih onun yüzünden elini ayağını incitmiş, Utarit onun vasfından yüzlerce kalem kırmıştır.