-
مستی دل را نمیدانی که کو ** وصف او از نرگس مخمور جو
- Gönül sarhoşluğu nerededir? Görmezsin. Onu nergise benzeyen mahmur gözlerde ara.
-
چون ز ذات حق بعیدی وصف ذات ** باز دانی از رسول و معجزات
- Allahnın zatından da uzak olduğun için onu peygamberlerle mucizelerden bile bilirsin.
-
معجزاتی و کراماتی خفی ** بر زند بر دل ز پیران صفی 1300
- Gizli olan mucize ve kerametler, temiz pirlerden gönüllere akseder.
-
که درونشان صد قیامت نقد هست ** کمترین آنک شود همسایه مست
- Onların gönüllerinde yüzlerce hazır kıyamet vardır... En aşağısı şudur: Komşuları sarhoş olur.
-
پس جلیس الله گشت آن نیکبخت ** کو به پهلوی سعیدی برد رخت
- Kutlu bir kişinin yanına göçen talihli, Allah ile düşüp kalkıyor demektir.
-
معجزه کان بر جمادی زد اثر ** یا عصا با بحر یا شقالقمر
- Cansız şeylere tesir eden mucize ya sopa ( nın ejderha olması) dır, ya deniz(in bölünmesi) dir, yahut da ayın ikiye ayrılışı.
-
گر ترا بر جان زند بیواسطه ** متصل گردد به پنهان رابطه
- Fakat vasıtasız olarak cana tesir ederse gizlice bir ilgiyle ilgilenir.
-
بر جمادات آن اثرها عاریهست ** از پی روح خوش متواریهست 1305
- Mucize ve kerametlerin cansız şeylere tesiri eğretidir,geçip gider.Fakat ruha tesiri daimidir, birbiri ardınca ulanır durur.
-
تا از آن جامد اثر گیرد ضمیر ** حبذا نان بیهیولای خمیر
- Bu suretle o cansız şeyden adamın gönlüne tesir eder. Ne hoştur hamur heyulası olmayan ekmek.
-
حبذا خوان مسیحی بیکمی ** حبذا بیباغ میوهی مریمی
- Ne hoştur Mesih’in hiç eksilmeyen sofrası, ne hoştur Meryem’in bağsız, bahçesiz yetişen meyvesi.