-
هر که را بینی یکی جامه درست ** دانک او آن را به صبر و کسب جست
- Kimde bir düzgün esvap görsen bil ki onu sabretmek , uğraşıp kazanmakla elde etmiştir.
-
هرکه را دیدی برهنه و بینوا ** هست بر بیصبری او آن گوا
- Kimi aç , çıplak görürsen bu hali , sabırsızlığına tanıktır.
-
هرکه مستوحش بود پر غصه جان ** کرده باشد با دغایی اقتران
- Kim ürker , canı dertler içinde kalırsa mutlaka bir kötü kişiye arkadaşlık etmiştir.
-
صبر اگر کردی و الف با وفا ** ار فراق او نخوردی این قفا
- Eğer sabretsen ülfetine tahammül edip vefa göstersen sevdiğinden ayrılmaz , başını dövmezdin.
-
خوی با حق نساختی چون انگبین ** با لبن که لا احب الافلین 1415
- Balla sütün karıştığı gibi Allah huyuyla huylansaydın “Ben batanları sevmem” der,
-
لاجرم تنها نماندی همچنان ** که آتشی مانده به راه از کاروان
- Kervandan arda kalmış ateş gibi yol üstünde yalnız başına kala kalmazdın.
-
چون ز بیصبری قرین غیر شد ** در فراقش پر غم و بیخیر شد
- Sabırsızlıktan Allah’dan başkasına eş oldun mu onun ayrılığıyla dertlenirsin , hayrın kalmaz.
-
صحبتت چون هست زر دهدهی ** پیش خاین چون امانت مینهی
- Sohbetin halis altınsa nasıl oluyor da haine emanet ediyorsun ?
-
خوی با او کن که امانتهای تو ** آمن آید از افول و از عتو
- Allahyla düş kalk, onun huylarıyla huylan da emanetlerin zâyi olmaktan da emin olsun, eksilmekten de.
-
خوی با او کن که خو را آفرید ** خویهای انبیا را پرورید 1420
- Huyları yaratanın huyuyla huylan,peygamberlerin ahlâkını yetiştirip besleyen Allah’nın ahlâkına bürün.