-
جاهل ار با تو نماید همدلی ** عاقبت زحمت زند از جاهلی
- Bilgisiz adam bir müddet seninle gönül arkadaşlığında bulunsa bile nihayet cahillikten sana bir zahım vurur.
-
او دو آلت دارد و خنثی بود ** فعل هر دو بیگمان پیدا شود 1425
- Onun iki aleti vardır, o hunsadır.Her iki aletinin işi , nihayet meydana çıkar.
-
او ذکر را از زنان پنهان کند ** تا که خود را خواهر ایشان کند
- Erlik aletini kadınlardan saklar, onlara bir kız kardeş olur.
-
شله از مردان به کف پنهان کند ** تا که خود را جنس آن مردان کند
- Erlerden de kadınlık aletini , eliyle örtüp gizler.Kendisini erkek gösterir.
-
گفت یزدان زان کس مکتوم او ** شلهای سازیم بر خرطوم او
- Allah , “Onun gizli ayıbını meydana çıkarır, burnunun üstünde erlik aleti gibi gösteririz” de
-
تا که بینایان ما زان ذو دلال ** در نیایند از فن او در جوال
- Gözü olan kullarımız o işvecinin hilelerine aldanıp çuvala girmezler” dedi.
-
حاصل آنک از هر ذکر ناید نری ** هین ز جاهل ترس اگر دانشوری 1430
- Hâsılı her alet insanı erkek etmez. Eğer bilgin varsa kendine gel de bilgisizlikten kork.
-
دوستی جاهل شیرینسخن ** کم شنو کان هست چون سم کهن
- Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma.O sözler eskimiş,yıllanmış zehire benzer.
-
جان مادر چشم روشن گویدت ** جز غم و حسرت از آن نفزویدت
- Anasının canı, gözümün nuru der ama günden güne artan duran dertten, hasretten başka bir şey vermez sana.
-
مر پدر را گوید آن مادر جهار ** که ز مکتب بچهام شد بس نزار
- O ana, babaya açıkça, yavrucuğum mektepten bezdi, soldu sarardı der..