-
مر پدر را گوید آن مادر جهار ** که ز مکتب بچهام شد بس نزار
- O ana, babaya açıkça, yavrucuğum mektepten bezdi, soldu sarardı der..
-
از زن دیگر گرش آوردیی ** بر وی این جور و جفا کم کردیی
- Başka karından olsaydı ona bu kadar cefada bulunmazdın.
-
از جز تو گر بدی این بچهام ** این فشار آن زن بگفتی نیز هم 1435
- Doğrusunu istersen bu yavrucuk, senin oğlun olmasaydı ve ben doğurmasaydım, yine anası, bu sözü söylerdi!
-
هین بجه زن مادر و تیبای او ** سیلی بابا به از حلوای او
- Kendine gel, bu anadan , onun merhametinden kaç. Babanın sillesi, onun helvasından yeğdir.
-
هست مادر نفس و بابا عقل راد ** اولش تنگی و آخر صد گشاد
- Ana nefistir…Baba da cömert akıl. Akla uyan önce daralır ama sonunda yüzlerce genişliğe uğrar.
-
ای دهندهی عقلها فریاد رس ** تا نخواهی تو نخواهد هیچ کس
- Ey akılları ihsan eden Allah, feryada yetiş. Sen bir şey dilemezsen hiç kimse dilemez.
-
هم طلب از تست و هم آن نیکوی ** ما کییم اول توی آخر توی
- İstek de sendedir, ihsan da. Biz kimiz ki? Evvel de sensin , âhır da.
-
هم بگو تو هم تو بشنو هم تو باش ** ما همه لاشیم با چندین تراش 1440
- Hem sen söyle, hem sen dinle, hem sen ol. Biz bunca malımız mülkümüzle yine hiçbir şey değiliz.
-
زین حواله رغبت افزا در سجود ** کاهلی جبر مفرست و خمود
- Yarabbi, bize tekliflerde bulundun, lûtfet de secdeye rağbetimizi artır;bize cebir tembelliğini gönderip şevkimizi söndürme.
-
جبر باشد پر و بال کاملان ** جبر هم زندان و بند کاهلان
- Cebir, kâmillerin kolu, kanadıdır.. Tembellerin bağı, zindanı.